2 gün evvel Kuzey Kore'yi haberlerde gördüm. Görür görmez, bir köşeye not düştüm. Kuzey Kore'yi aydın kıl!.. Demek istiyordum ki, Kuzey Kore hakkında araştırmalar yap. 2 gündür bu araştırmaların içindeyim ve kısmen karanlığımı aydınlattım.
Kuzey Kore'nin kapalı, sırlar ülkesi olduğunu biliyordum. Nükleer bir güç olduğunu duymuştum. Bunun dışında, fazlaca bir bilgim yoktu. Öğrendiklerim beni epeyce heyecanlandırdı ve hatta Kuzey Kore'ye gittiğimi hayal ettim. (Hayalimin gerçekleşmesini isterdim.)
Ülkedeki her şey hayal edemeyeceğimiz kadar karışık. Televizyon, yalnızca siyasi amaçlarla gündemde. izleyebilecekleriniz, faal devlet propagandasından başka bir şey değil. Halk, kast sistemi ideasında bölünmüş. Başkanlarına tapar derecede bir ilgi.
Ülkeye yılda yaklaşık 2000 kişi girebiliyor. Turist kişiler ise yalnızca rehber eşliğinde gezebiliyor. Belirli yerler dışında fotoğraf çekmek yasak. Bu doğrultuda büyük ve sıkı tedbirler alıyorlar. Turistlerin tek başına ülkeleri gezmeleri, ara sokaklara girmeleri... Yasakların üstüne yasaklar eklenmiş. Turist kişilerin gördükleri ise Kuzey Kore devleti tarafından gösterilmek istenen heybetli yapılar, binalar, gülümser insanlar, zenginginlik alametleri...
Söylenecek o kadar fazla söz var ki, biraz okunacağını bilsem hepsini yazmak isterdim.
Çizgi filmlerini izledim. Kuzey Kore, medyanın eğitici gücünü kullanıyor. Bu eğitim propaganda. Her şey bu doğrultuda. Çizgi filmimizde, Abd askerlerine saldırdığının rüyası. Nefreti böyle aşılıyorlar. Bu saldırıda başarısız olan çocuk rüyasından uyanıp şöyle diyor. Evet, ülkem için çok çalışmalıyım ki bu başarısızlık başarıya ulaşsın...
internet yasak. Bellirli site ve kişiler haricinde kimse bu ağa ulaşamıyor. Kendi küreleri içinde bir devlet. Başka dünyaların varlığını sadece öğretilerle biliyorlar. En iyi durumda oldukları öğretilmiş. Diğer devletlerin kıtlık ve savaşta oldukları telkinlenmiş. Turistler için gösterge binalar, insanlar ve fikirler senaryolaştırılmış... Hepsi ve daha fazlası, müthiş ilginç. Gitmeyi çok isterdim.