daha önce belirtmiş, bir kez daha yineleyelim. komünistlerin bir tarih bilinci vardır ve bu tarihe dair bir bakış açısı ile elde edilmiştir. komünistler tarihi yargılarken sınıfsal ilişkilerden, üretim ilişkilerinden bağımsız, nesnel değerlere dayanmayan ve tamamen öznel değerlendirmelerle bakmazlar. komünistlerin dünyaya olduğu gibi tarihe de bakış açısı ilerleme ve sınıf dengeleri üzerine kurulmuştur. bir örnek vermek gerekirse: komünist bir kimse pek ala adolf hitler'den nefret etme hakkına sahiptir, ancak faşizmi hitler'in hastalıklı zihnine göre değil, bizzat faşizmin sınıf karakterine göre değerlendirir. geçmişte olduğu gibi bugünde bu böyledir. haliyle mustafa kemal atatürk'e bakış açısı yukarıda belirtildiği gibi o dönemin sınıfsal dengelerinden bağımsız değildir. geçmişi değerlendiren bu ülkenin onurlu komünistleri gerçeğin hakkını da vereceklerdir. çünkü kırıntıları değil, dünyayı isteyen komünistler ilk adım olarak kendi ülkelerinde sosyalist bir rejimi kurmayı amaçlar, bunu yaparken geçmişi iyice değerlendirir ve ona göre yargılarını belirler. ısrarla ve ısrarla bu konu hakkında yorum yapmak isteyen ve 85 yılda ülkemizi çürütmekten başka bir işe yaramayan bir düşüncenin temsilcileri önce komünistlerin tarihi algılama biçimleri olan tarihsel maddecilik üzerinde serbest okuma denemeleri yapmaları gerekiyor. ancak bunu yaparken kara yüzlerin kitaplarından yararlanacaklarsa hiç yapmasınlar daha iyi. fakat kara yüzlerin çürümüşlükleri bu ülkenin onurlu insanlarına çamur atmasına yetmeyecektir.