normal şartlarda çok değişik yeteneklerim, becerilerim falan var. kafa zehir yani. istesem herhangi bir alanda şöhret olacak şekilde yürürüm. bakın herhangi bir alan diyorum ya, herhangi. bu yaptığım işle ilgili olur, alakasız ama meyilli olduğum sanat sepet işleriyle olur, bir kitap yazmak olur, oyunculuk olur, yönetmenlik olur, alanımdaki çığır açıcı fikirleri makaleleştirip star bir akademisyen olmak olur, hatta ve hatta siyaset olur.
hepsinde yürürüm. bugün istesem 3 aya ekranlarda falanım. çok acaip projelerim var, öyle söyliyim size.
ama gel gör ki ünlü olduğum an geçmişte yaptıklarımdan dolayı hakkımda öyle bir ifşa kampanyası başlar ki ülkede yer yerinden oynar. öyle böyle değil yani. yani belki 10'larca farklı platformdan kadınlar beni ifşalamaya başlar. instagramından bir dönem karı kız düşürme amacıyla takıldığım chpkadinkollari.org'un üyelerine kadar çok çeşitli mecralardan binlerce kadın tüm imajımı siker atar. en az 50 farklı kadın yarrağımın çeşitli açılardan çekilmiş pozlarını sosyal medyaya servis eder. fena boku yerim. öyle ifşalar olur ki; bugüne kadar "eeh ne biçim yürümüş, tam kroymuş bu herif de" dediğiniz adamlar gözünüze don juan gözükmeye başlar. aklınız durur yani, bu nasıl bir şekilde, ne pis insanmış dersiniz. şaşırtırım o konuda yani. sonunda da hem edindiğim şöhret piç olur, medyadan ve sosyal hayattan dışlanırım, hem de şimdi en azından sahip olduğum saygınlığım falan da pic olur. annem falan bile eve almaz, arkadaşlarım yüzüme bakmaz.
harika politikacı olurdu mesela benden, kitleleri peşimden sürüklerdim, ama tam seçimlere gireceğim hafta ifşa furyası bi başlarsa? boku yersin.
işte sırf bu yüzden, benim sonsuza kadar şöhret olmamam, çok sivrilmemem lazım. hayattaki misyonumu sessizce tamamlayıp bu hayattan elimi ayağımı çekmem lazım.
geçmişte yaptıklarımız geleceğimizi belirliyor. determinist bi hayatta yaşıyoruz. yemeyecektik vaktinde o bokları.