insanoğlu, başta kendinin olmak üzere doğadaki diğer varlıkların gölgelerinin hareketlerini uzun süre incelemiştir. Gündüz güneş ışınlarının, cisimlerin üzerine düştüğünde ters tarafta oluşan gölgeler ve gölgelerin cisimlerin hareketlerine göre biçimlenişi, bu doğa olayını ilk başta tanımayan insanlara çok ilginç gelmiştir. Gölgenin; bir ışık kaynağının, cismin üzerine düşmesiyle oluştuğunu, cismin hareket etmesi durumunda gölgenin de hareket ettiğini anlayan insanlar, ışık ve gölge hareketlerinden, gölgelerle anlatım tekniğini bulmuştur. Başlangıçta yaşamın bir paçası olan gölgelerle anlatım, zamanla geliştirilerek sanat halini almıştır. insanlar sözlü olarak anlattıkları destan, öykügibi anlatı türlerini, kendi bedenlerini veya tasvirlerini yaptıkları cisimlerin gölgelerini kullanarak, oyunlaştırıp görsel olarak anlatmaya başlamışlardır. (Kukla ve Gölge Tiyatrosu - Mevlüt Özhan - Bursa Büyükşehir Belediyesi Kitaplığı, s.16, Bursa-2014)