düşünceyi ortadan kaldırmayı öneren ve mantığa güvenmemeyi salık veren birine göre fazla fazla mantık yollarını kullanarak; dolambaçlı patikalardan geçerek; soruya renk renk sorularla karşılık verip sorulan soruyu unuttururarak kafamda kendisi hakkında soru işaretleri yaratan bilge kişi.
"gerçekten soru sormamak, kabullenmek mi gerekir?" sorusu, bu soru işaretlerinin en geniş kapsamlısıdır. belki bu sayede kişi her guruya şarlatan gözüyle bakmaktan kurtulabilir.
o zaman yaşı kurudan ayırmanın yolu ne olacaktır? hayal kırıklıkları mı??