başka milletlerin kahramanlarını takdir etmemek

entry14 galeri
    1.
  1. cahil ve çomar bir zihniyetin tutumudur.

    tarihçi Stanley Lane Poole "başka milletlerin kahramanlarını taktir etmeyen milletler kahraman çıkaramaz" demiştir. türk korsanları ile ilgili kitapları oruç reis, hızır reis, turgut reis gibi kahramanlarımıza övgülerle doludur.

    bu tutum maalesef osmanlıdan beri süregelen bir hastalığımızdır. sonuç olarak hiç kahraman çıkarmıyor değiliz ama zorlandığımız da kesin. orjinal osmanlı metinlerini okuyanlar bilir, osmanlı zihniyeti dışa karşı kayıtsız kalmak veya tepeden bakmak için olabildiği kadar gayret eden bir zihniyetti. ister yükselme dönemi olsun, ister duraklama ya da çöküş, osmanlı topraklarını gezen batılı gezginler olumsuz şeylerin yanı sıra olumlu gördüklerini de hiç çekinmeden yazar, överler... oysa çok daha nadir olan osmanlı seyahatnameleri hep küçümseme, sallamama manasında laflarla doludur. ta ki son dönemlere kadar...

    cumhuriyet türkiyesi ise milliyetçiliğin yükselişe geçtiği bir dönemde kuruldu, cahil millete milliyetçilik öğreteceğiz diye çok abartma yolunu seçti... "bir türk dünyaya bedeldir" filan falan.. öyle filmler çekildi, anlatımlar yapıldı ki, misal insanlar yunan askerinin çok korkak bir asker olduğu gibi eblehçe yanılgılara kapıldılar. kimse korkağı yenmekte bir şeref olmadığını bile düşünmedi. madem o kadar korkaktılar, üç yıl niye uğraştık, kütahya-eskişehir ve sakarya savaşlarında firar eden kimin askeriydi, hiç üzerinde durulmadı.

    gerçek şu ki (bkz: kahramanlığı dinle imanla milletle bağdaştırmak) büyük hatadır. diğer bir gerçek de şudur ki askerlerin kişisel cesareti bir savaşı kazanmak için bel bağlanabilecek en son sıralarda gelen faktörlerdendir. bu konuyu belki açarım uygun bir zamanda...

    osmanlıyı çok fena yenen bir çok başarılı komutan vardır. mesela hunyadi yanoş, mesela prens eugen, mesela iskender bey, mesela Pyotr Rumyantsev, mesela alexandre suvarov... çoğu bilinmez bile... örnek verirken özellikle de az bir askeri kuvvetle zafer kazananları seçtim ki diğer bir yanılgımız olan "efendim bunlar haçlıydı, çok kalabalıklardı" aptallığına yer olmasın. kaldı ki haçlılar hiç de öyle abartıldığı kadar kalabalık filan değildiler. bir ara o konuyu da ele alırım.

    yenildiği halde kahramanca direnen, kök söktüren, çok kayıp verdiren başarılı komutanlar da vardır. mesela 11. konstantin, mesela kazıklı voyvoda vlad tepeş, mesela Nikola subić zrinski...

    zaten kaybettiğimiz savaşları da geçiştirme eğilimindeyiz.

    not: eksilemek ama yorum yapmamak... klasik çomar tutumu... şaşırtıcı değil. biliyorlar ki yorum yapmaya kalksalar batıracaklar, olmadı ağızlarının payını vereceğim, mesele odur.
    13 ...