Bütün dünyanın kepenkleri indirdiği bir dönemde, ülke ekonomilerini en az sarsacak olan yöntemdir. Bu virüsün bir ülkede tekrar yayılmaya başlaması, tekrar kontrol altından çıkması, ülke ekonomisinin tekrar kepenk indirmesi büyük ihtimalle o ülkenin ekonomik anlamda sonu olacaktır. Bunu da hiç kimse istemez.
italya,ispanya,fransa sürüye istemeden dahil olanlar.
Abd ve ingiltere de açık bir şekilde bu yöntemi kullanıyor. Virüsü bulaştırabildikleri kadar çok insana bulaştırmaya çalışıyorlar. Sözde alınan önlemler boş laftan başka bir şey değil. Yetersiz önlemlerden dolayı Londra'da insanlar bir aydır sokaktan eve girmiyor. Polis yetki istiyor, hükümet vermiyor. Tersine karantina yapıyor burada insanlar.
Abd de bu dönemde ne olacaksa olsun, önümüz seçim dönemi deyip virüsü tüm evlere ulaştırmaya çalışıyor adeta. Herkes virüsünü alsın bağışıklığını kazansın biz de seçim çalışmalarımıza başlayalım diyor trump adeta.
Türkiye'de sanırım bunların yaptığı iş en mantıklısı deyip el altından bu yöntemi uyguluyor diye düşünüyorum. 11 mart'a kadar avrupa, iran ve çin virüsten kırılırken, ve buralardan her gün onlarca ucak Türkiye ye gelirken "ilginç bir şekilde" bu virüs bizim topraklara uğramadı. Virüs bu dönemde belki de on binlerce insana bulaşmıştı ve ülkenin dört bir yanına yayılmıştı. Bilemeyiz. ilk vakadan bir ay sonra milleti sokağa döküp adeta insanları sürü bağışıklığına davet ettiler.. Benim düşünceme göre Türkiye de insanlar virüslenebildiği kadar virüslendi.
insan sağlı ve hayatı için en aşağılık yöntem olmakla birlikte, koltuğu ve gücü elinde bulunduranlar için en iyi yöntem.
