başlığa son girilen entryleri okudum ve kanlı gözlerle yazıyorum.
sinema otoritelerinin, yönetmenlerin, oyuncuların deha, usta, öğretmen olarak gördüğü kubrick'e laf edildiğini de gördüm ya artık rahat rahat ölebilirim.
leş filmmiş, çok sıkıcıymış, bu ne yaymış...
kardeşim senin için de filmler çekiliyor, üzülme.
bayi toplantısı, aykut enişte, enes batur...
ne güzel filmler işte.
neyse oh. rahatladım.
çok film izledim, çok yazı yazdım ve şunu tereddüt etmeden yazıyorum.
sinema tarihinin(gerilim-aksiyon) en iyi oyunculuk performansının sergilendiği filmdir benim için.
tabi illa drama, komedi, müzikal türdeki filmlerde muazzam performanslar vardır ama kategorisinde çekilmiş bütün filmlerden daha kaliteli performanslar var.
ki burada jack nicholson'ın hakkını fazlasıyla vermek lazım.
filmle ilgili geniş bir yazıyı sonra kaleme alacağım ama filmin kamera arkasında kubrick ve nicholson arasındaki şu diyalog çok hoşuma gitmişti.
"aynı sahneyi 20-25 kere çektikten sonra;
jack: stanley, çok güzel oldu değil mi bu son çekim?
stanley: evet, hadi bir daha çekelim.."
kubrick'in mükemmeliyetçiliği, psikopatlığının en güzel örneğidir şu diyalog.