Evliliğin kurumsal bir olay olarak anlamını yitirip romantizm ve bilumum duygusal canlanımların ek olarak fizyolojik ihitiyaçların giderimini legalleştirme olayının dayanağı olmaya başlamasının sebep olduğunu düşündüğüm durumdur. Evlenilecek kişinin kişiliğine bakılmaksızın, evliliğin para, şan, şöhret, fiziksel özellikler, güzellik gibi olgular üzerinden peşin hükümlerle gerçekleştirilmesi sonucunda aile kavramı kurum özelliğini yitirerek sadece olgunlaşmayı becerememiş çocukların oynadığı anlamsız bir oyun haline gelmiştir. Ömrü geçirmek için ortaklık kurmanın zaruri olduğu partnerin seçimindeki acelecilik ve toplumun artık gelişmesi sonucu vuku bulan özgür düşüncelerin hazmedilememesi sonucu yaşanan çıkar çatışmalarıda yine evliliğin bitmesine sebep olan etmenlerdendir. Öte yandan kadınlara gösterilen iğrenç muamele ve evlenilen kişi üzerinde iddia edilen aidiyet hakkıda pek çok evliliğin bitmesindeki baş etmenlerdendir. Yapılması gereken şey her şeyi öte tarafa itip, zeki, anlayışlı, güçlü, karekteri oturmuş, olgun, muhabbet edebip fikir alışverişi yapabileceğiniz, sizi tamamlayan bir partner bulmaktır.