sarıkamış harekatı

entry43 galeri video2
    39.
  1. Sarıkamış’ı konuşmak, anlamak milletçe görevimiz. 105 senenin sonunda artık propagandadan arınmış, günümüzdeki bazı şahısların çıkar, gelir kapısı belledikleri Sarıkamış muharebesi ile ilgili gerçekleri araştırmak öğrenmek ve insanların şahsi çıkarlarına alet olmamak bizlerin görevidir. Bu süreçte tarihsel devamlılık, genel bakış açısı, kişisel düşüncelerden arınmak çok önemlidir. Unutmayın hiçbir şeyin tek ve kolay bir cevabı yok.

    1-Savaşa neden girdik? 2-Rusların durumu? 3-Savaş öncesi anlaşma çabaları? 4-Neden Ruslar? 5- Almanlar. 6-Son denemeler. 7-Rusların güç kazanması nasıl engellenir? 8-Neden baharda değil? 9-Sarıkamış öncesi Köprüköy Savaşları 10- Harekat Planı 11-90.000 kişi? 12-Nereden çıktı bu rakamlar? 13-Hasan izzet Paşa ile aralarında geçenler. 14-Askerler yalın ayak mıydı? 15-Erzak durumu? 16-Hava durumu? 17-2 Metrelik kar? 18- Video görüntüleri. 19-Şahıslar. 20- Kimi okumalı, hangi kitaplar 21-Yerine şu olsaydı? 22-Sorumluluk. 23-Amaç. 24- Son olarak...

    1- Paramız, daha önemlisi üretimimiz yok. Senelerdir borç alıp bunu yatırıma harcayamıyoruz, Önce 93 Harbi sonrası döküntü silahlar aldık. Sonrasında ise borcu borçla kapatmak ve faiz ödemek için. ilk borç %6 faiz ile 5.000.000 Sterlin 1854 senesinde alındı. Madenlerimiz, tarlalarımızı teminat olarak verdik. Sonunda iş öyle bir çıkmaza girdi ki Düyun-ı Umumiye kuruldu. Özel bir şirket olup maliyeden çok çalışanı vardı. işin kısası “battık” ve bütün dünya bunun farkındaydı. Aynı durumda olan birileri daha vardı: Emperyal Rusya...

    2- O dönem ki asıl düşmanımız Rus Emperyalizmi idi. (Bu kısmı çok gözden kaçırıyoruz ne yazık ki.) Neden? Bizimle neredeyse aynı durumdalar da ondan. Girişimleri bir parça üretimleri olsa da ticaret yolları kapalı. Sağda Japonlar, Solda Almanlar, Altta ise bizler varız. Önce sağdan Japonları denediler. 1905 yılında Rus-Japon savaşında Japonlar neredeyse “dalga geçerek” Rus donanmasını yok etti. Kalan tek mantıklı seçenekleri, Balkan savaşlarında darmadağın olmuş Osmanlı’nın elinde olan istanbul’u almak veyahut iskenderun’a inmek. ingilizler Ruslar ile savaşa girmeleri karşılığında istanbul’un Rusların olması üzerine Reval görüşmelerinde anlaştı. (Sovyet Rusları açıkladı) istanbul’un ismi dahi belli idi. "Çargrad" Alman tehdidi yok edildikten sonra Osmanlı paylaşılacaktı.

    3- Hepinizin bildiği üzere Rus-ingiliz-Fransız tarafları ile savaş öncesi anlaşma yoluna gitmeye çalıştık. En önemli isteğimiz ise toprak bütünlüğümüzün tanınması. Bu şekilde savaşa girmemeyi taahhüt ediyoruz, ingilizler ve Ruslar geçiştiriyor. Fransızlar ise “bunlara (bizden bahsederek” verilecek sözün değeri yok” diyorlar. Sonunda bizi kafasız yerine koyup antat olarak kabul ederiz diyorlar. Burada dikkat edilmesi gereken konu şu savaş bitip antat dağılınca bu anlaşma ülkeleri bağlamaz. Yani istediklerini yapmış olursunuz. Farkındaysanız kimse bizi istemiyor ama savaşa da girmemizi özellikle istemiyorlar.

    4- Balkan savaşlarında başta “Büyük kabine” vardır, ittihad Terakki yoktur. Eski tarz askeri stratejiler savaş alanında uygulanmaya çalışılmış bu sebepten herkesin kolayca kazanacağımızı zannettiği bir savaştan yenik ayrılmıştık. Teknolojinin yeni savaş alanındaki üstünlüğü burada yüzümüze vuruldu. Öyle ki ingiliz bu savaş ertesi ingilizler bize “siz bizim Ortadoğu da ki çıkarlarımızı korumaya yeterli bir devlet değilsiniz biz kendi işimizi kendimiz yapacağız” diyerek Mısır’a el koydular. Almanlara karşı kara gücü olarak Osmanlı’nın yerine Rusların seçilmesi en önemli nedeni bu Balkan Savaşlarında ki durumumuzdur.

    5- Almanlar da başta bizi reddediyorlar. Bunlar bize ayak bağı olur diyorlar, Ta ki batı cephesi kilitlenene kadar. Anlaşma yapmak için bu sefer onlar bizim kapımızda yatıyor. Sultan Reşad’dan anlaşma yapmaktan izin alındıktan sonra anlaşma yapılıyor. “Gemi olayları ve savaşa girme emrini burada yazmıyorum bir bu kadar daha uzar yazı” Önemli olan şu biz hiçbir zaman sadece Alman için bir şey yapmadık. Ülkedeki Almanlar, Abdulhamid Han döneminde gelmişlerdi ve Alman Genelkurmayına bağlı idiler. Enver Paşa bunları “ya bana bağlayın, ya da geri alın” demesi üzerine hepsi Harbiye Nezaretine bağlandılar. Burada ki Almanların hepsi Enver Paşa’nın emri altında idi hatta yakında arşiv belgeleri ile “Almanların emirlerini benden teyit almadan uygulamayın” sözlerini kanıtlayacağız. Enver Paşa, Almanya’da Ataşe iken yazmış “Bunlar sadece kendilerini düşünüyor.” Şeklinde mektupları verdik hepsi yayınlandı. Ona inanmayan ismet inönü’den istediği Alman komutana kadar okuyabilir, sonuç aynı olacak.

    6- Almanların gemileri boğazdan zorlaması ise Almanların bizi savaşa daha hızlı sokmak için bir manevrası. Bu gemiler, 3.5 ay boyunca Marmara’da beklediler. Rusya’yı bombalama yazısı başka zaman olacak. Bu esnada daha savaşa girmemiş olmamıza rağmen ingilizler, Çanakkale’yi ablukaya almış hatta bombalamıştır. Bu açık bir savaş sebebidir. Seferberlik başlayıp Alman desteği geldikten dahi sonra bile Enver Paşa birkaç defa “siz kendi başınıza sınırlarımızı güvenceye alın Almanları eve göndereyim.” Teklifini yapmıştır, kabul görmemiştir. Bu esnada işi çok uzattığımızı düşünen Almanlar, Ruslar ile ittifak arayışına girmişlerdir. Bu yazdıklarımın hepsini yazacağım ya belge numaralarına kadar paylaşacağım.

    Çok uzun tutmamak adına şimdilik kesiyorum, devamı gelecek.
    9 ...