hayat

entry2352 galeri video7 ses1
    425.
  1. görülen korkunç kabuslarla belki az da olsa değeri anlaşılan kaynak, döngü, şey her ne ise artık..
    bundan iki sene önce gidilen bir istanbul gezisinde büyük bir firmanın deneylerinin beyninme hasar verdiğini ve çalışanların tecavüz ettiklerini görüyordum rüyamda. ve kusursuz bir kabus için; tabi ki beni işlemediğim bir cinayetle suçluyorlardı. beyin öyle bir şeydi ki verdiği hasarı ne onarabiliyor ne de kanıtlayabiliyordu. geçen zamanla beraber de en ufak bi tecavüz izi kalmamasına şaşırılmamalı sanırım. sonuçta her şey kusursuz.ve mahkemede karar anı; çat çat.. on beş yıl hapis!
    bu olamazdı, olmamalıydı tabi ki o an. artık dünyayı göremeyecek olmanın verdiği korkunç üzüntü, her gün yattığın yatağa yatamayacağının düşüncesi, yarım yamalak kalacak ve hayatına devam edemeyecek bir anne, bir kez de belki de ilk kez de kızı için çin çin yapacak bir baba. on beş yıl boyunca annenin boş yere o harç parasını yatırıp yatıramayacağı karmaşası,okuyamayacak olmanın sıkıntısı, bir daha deniz göremeyecek olmanın verdiği üzüntü... her şey ama her şey düğümleniyor sanki, hayat da bir film şeridini çoktan aşıp kabusa dönüşüyor. hep girenlerin o dayanılmaz sesi kulağımda; "bir gün buraya düşeceğimi aklımın ucuna bile getirmezdim." uyanmak üzereyken gözümü açıp rüyada olduğumu farkedip tekrar rüyaya gitmenin hazzından çok çok uzak bir şey. göz açma isteği, lütfen kabus olsun çığlıkları.
    -anne rüyaydı di mi lütfen anne rüyaydı di mi?
    -yavrum?
    - ben öldürmedim biliyorsun ben öldürmedim anne!
    - rüyaydı pamuğum..şşş..geçti..

    hayat böyle bir şey işte..görebildiğin, yaşayabildiğin her şeyin farkına kabuslar olmadan varılmıyor.
    teşekkür ederim hayata ve şükürler olsun hayatımdaki her şeye..
    4 ...