20 yaşına kadar zorluklarla büyüttükleri, gözleri gibi sakındıkları çocuklarının "hadi bakalım bütün ömrün boyunca ağzına sıçtık, hakkını aradın copladık, sıkıntını söyledin işkencelerden geçirdik artık vatan borcunu ödeme zamanı" diyerek ellerinden alınmasını istemeyen annelerdir. kaç ölüm daha lazım huzur için? kaç masumun ölmesi gerek söyleyin! daha ne kadar kanamamız lazım uyanmamız için? sırf milletvekilleri daha rahat koltuklarda otursun diye törpülerinin altına yatmak, ı ıh. bi şeylerin değişeceğini bilsem canım feda, ama yok, yemezler.
edit: askere gitmeyi istememe sebebi kurşundan, dağdan bayırdan, düşmandan korkmak değil efem. ölmek kolay, ama ne için canını ortaya koyuyosun bu var di mi? dönüp arkama baktığımda başkalarının masasındaki kırıntılar için birbirini vuran bi ülke göreceksem varsın öleyim ya. bi kurşun hop yerdesin, akşam haberlerde anonsunu yaparlar, ateş düştüğü yeri yakar. baykal yarın çıkar yine pöykürür sonra rte çıkar saçmalar, dingil fırat uyuşturucu ticareti yapar.. hakkını arayanlar işkenceye maruz kalır öldürülür, apo imralı da tatil yapar. söyle şimdi.. yaşamak mı? yoksa bütün bunların daha rahat bi şekilde işlemesi için sistemin çarklarına makine yağı olmak mı?