Stefan zweig'in okuduğum en vasat kitabıydı. 10 sayfalık olayı uzattıkça uzatmış. Mektubu yazan yedek subay sürekli süslü uzun cümleler kurup, kelime kaşarlığı yapma peşinde. Alt tarafı bir at yarışı kuponu çaldın sanarsın banka soymuş ibne. Bir de sürekli milleti hor görüp kendisini bir sikim sanmasına da uyuz oldum. Çok sinir bozucuydu keşke okumasaydım.
Santranç, korku, mecburiyet baya iyiydi de bu olmamış abi.