her gördüğün sakallıya dede dememekle eş durumdur.yani başını her örten kişinin ciddi anlamda şuurlu olduguna inanmak, sonra da çeşitli paradokslar ortaya koymak çok saçma olur.
başını kapatan insan belki bunu geleneksel bişey olarak algılar, belki gerçekten şuurundandır olayın inancı gereği kapatmıştır başını, belki de yukarıda ki örneklemede oldugu gibi bilinçsiz örtülüdür.bilemezsiniz ama bildigimiz bişey var ki o da her başörtülü insanın maalesef bu ülkede aynı damgayı yemesidir.merak ediyorum başörtüler olmasaydı bunca insan kendine neyi mesele edinecek neyin üzerinden prim yapmaya çalışacaktı...
asıl çelişkide şudur, bunu dert eden insanlar acaba kaç tane başörtülüyü yakından tanıyolar ki haklarında ileri geri bu kadar rahat ve oldukça emin(!) konuşabiliyolar.sanki iç dünyalarına girdiler sanki yanlarında yaşıyolar çok ilginç tesbitler.
zaten başını kapatıpta diger tarafını açan insanların bilinçli bir şekilde örtünmediğinin ayrımını bir çocuk aklı bile yapar..ama maalesef sanırım algılayamanlar var..bir de sıkma baş nedir yahu?bu ne demektir henüz sıkma başın ne demek oldugunu kendileri bile anlayamayan ve de aktaramayan cumhuriyet gazetesi zihniyetinin yaptıgı şu işe de bakın...
(bkz: 'öteki'ne tahammülsüzlüğün zirve yapması)