farkındalığın buharlaşıp uçması. alkol ve insan etkisi olarak ikiye ayırmakta fayda görüyorum. alkolle kendini kaybetmenin genetik etkileri oldukça fazladır ama pek bilinmez. bu yüzden alkol etkisiyle kendini kaybedenlere şefkatle yaklaşılması taraftarıyım ve farkındalıkla alakasının alkol kullanıp kullanmamakla sınırlı olduğunu düşünüyorum. bir örnek veriyim; bir arkadaşım ne kadar içerse içsin sarhoş olmuyordu... olmak için kıçını yırtsa da, tüm parasını en sert içkilere verse de olmuyordu ve üstelik olmak da istiyordu. başka bir arkadaşım ise bir birayla başka alemlere dalıyordu. aradaki uçurumun açıklaması fizyolojiktir. zaten kadın-erkek kafayı bulma farkının da sebebi temelde fizyolojik. kadınların vücut yapısının erkeklerden farklı olması, kafayı bulma hızlarını bilimsel olarak tetikliyor. kendini kaybetmenin asıl beni ilgilendiren kısmıysa insan etkisiyle kendini kaybetmek. örneğin birinin sizde aşırı olumsuz duygular uyandıracak biçimde davranması. bunun da sebebi temelde geçmiş yaşantılardır, bastırılanlar bir anda geri döner ve olanlar olur. bu yüzden herkesin kendi geçmişiyle hesaplaşıp zayıflıklarını, ar damarlarını arada bir gözden geçirmesi faydalıdır. birinin tek bir cümlesiyle kendini kaybeden insanlar gördüm... işte bu farkındalığın buharlaşmasına verilebilecek en güzel örnek. bir kaç sözcük senin iç dünyanı, kimyanı değiştirebiliyorsa bitmişsin demektir. bu durumda durup düşünmeli içimde neler oluyor diye. başkalarının sözleri, davranışları bir kenara bırakılıp herkes kendine bakmalı derim naçizane. son olarak kendini kaybetmenin vecd hali veya trans gibi farklı ezoterik düzeyleri de mevcut ancak dediğim gibi bunlar içrek bilgidir, anlatılmaz, yaşanır.