ey doyumsuz dilber ey gözleri geceden kara peri...
hurmaya and olsun ki senin nefsin benimkini de azdırıyor ve (bu hal üzere) zekerimin damarlarında kan çağıldamaya, başı bir balcan gibi andan ana morarmaya binbir ipiltiye boğuluyor.
burun deliklerim tırısa kalkmış bir doru beygir gibi usul usul açılıp kapanıyor, körüklüyorum nefesimi.
ıslak ve kaygan vadinden çektiğim bu sulu zekerimi, vadinin döküldüğü karanlık mağaraya sokmamı istiyorsun.
bil ki mağaraya girilmemesi kadim gelenektir.
ama be insafsız öylesine istekli çağırıyorsun.
ve ben de (dayanamayarak) duhul oluyorum ta köküne değin.
evvela irkiliyorsun ama o da ne dönüp acı yüzünle tebessüm mü ediyorsun yoksa?
vallahi efendini hem şaşırtıyor hem de memnun ediyorsun.
(kör olasın sen) ne de işvelisin..