Az önceki entrymi, yukarıdaki gorseli vergiyle ilgili bir görselle karıştırmışım o yüzden sildim.
Bu iddiayi ele alalım.para varsa zenginler mi paylaşır?
Hayır. Palavra. Sermayenin oluk oluk aktığı, serbest piyasanın hukukla korunduğu gelişmiş batı ve asya ülkelerine bakın, kişi basi düşen gelir artmış, enflasyon ve faizler düşmüştür. Bu ülkelerde zengin daha zengin olurken ( ki bazen de zengin daha zengin olmayıp fakirlesmis) , fakir daha fakir olmamış, fakir ve orta gelirli kesimin geliri artmış, yoksulluk azalmıştır. Dünya bankası verileri bize bunu söylüyor. Ki bahse konu olan ülkelere baktığımızda da bunu görüyoruz.
Kapitalizm ; borç varsa halk öder de değildir. Bu iddia aynı zamanda muğlak bir iddia. Hangi borcu? Kamu borcu mu özel sektör borcu mu ? Kamu borcu, tüm bireylerden ve kurumlardan alınan doğrudan vergilerle ve dolaylı vergilerle ödeniyor. Özel sektör borcu ise şirketlerin sorumluluğunda.
Diyelim ki devlet, özel sektöre garantör oldu, özel sektörün borcunu üstlendi. iyi ama bu kapitalizm değildir ki. Kapitalizmi ilgilendirmeyen bir konu bu.
Kapitalizm devletlere ve bireylere bir şeyler dikta etmez.
Kapitalizm, devletlerin vergi ve mali politikalarıyla ilgilenmez.bunlar üzerinde bir baskı kurmaz. Solcular devletin yaptığı şeyleri kapitalizme mal ediyor ama kapitalizm devletin karışmadığı serbest piyasada işliyor. Kapitalizm, üretilen mal ve hizmetlerin tüketiciyle buluştuğu ekonomik ağın adıdır. Asıl sosyalist veya soft sosyalist ( kamucu, devletçi ekonomilerde) devlet garantör olur. Bu ise kapitalizmi savunan liberal ekonomiye ters bir durumdur.
Herturlu kötülüğü kapitalizme mal etmek ya akıl hastalığıdır ya da insanları kandırmaktir. Kapitalizmin ne olmadığının iyice anlaşılması lazım. Her zaman söylüyorum şimdi de soyleyeyim; kapitalizme karşı duranlar donkişotluk yapıyor. Kapitalizm sadece bir yeldegirmeni. Sosyalistler ise kapitalizmi canavar gibi gören donkişotlar.