anayasa mahkemesinin kararından sonraki tavırları beş yaşındaki bir çocuğun tavırları gibiydi.
hani çocuklar bir tartışma sırasında karşısındaki kişi bir şeyler söyleyince duymamazlıktan gelir, kulaklarını elleriyle kapatıp başını sağa sola sallayarak "laaa la laaa la laaa laaaa" diye bağıra çağıra şarkı söyler ya. hah, işte aynen öyleydi.
mahkeme üyelerinden altısı, "evet, bu parti laikliğe karşı eylemlerin odak noktasıdır ve kapatılmalıdır." derken, mahkeme üyelerinden dördü, "evet, bu parti laikliğe karşı eylemlerin odak noktasıdır ve cezalandırılmalıdır." diyor. yani on üye, bu partinin laikliğe karşı eylemlerin odak noktası olduğu konusunda hemfikir olduğunu söylüyor ama boşbakan, elleriyle kulaklarını kapatmış, kafasını da sağa sola sallayarak devam ediyor: "hiçbir zaman laikliğe karşı eylemlerin odağı olmayan ak parti, bundan sonrada cumhuriyet'in temel niteliklerine sahip çıkmaya devam edecektir.... demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan cumhuriyetimiz için durmak yok, yola devam diyoruz!"
ve ben bundan sonra toplumun büyük bir bölümünün bu güvencesiz tavırlara inanacağını pek zannetmiyorum sayın boşbakanım.