hoşlanma adımını erkek atmalı diyen bağnaz kızlar

entry23 galeri
    3.
  1. bunun bağnazlıkla hiçbir ilgisi yok, ama ilk adımın erkekten gelmesi birçok açıdan iyidir. çünkü erkeğin reddedilmesi genel geçer kültür tarafından anormal karşılanmaz; dolayısıyla er kişide reddedilmiş olmaktan kaynaklanabilecek derin bir psikolojik hasar oluşmaz. yani erkekliği zedelenmez. bilakis birşeyler kazanır, öğreticidir. çünkü teklif edip reddeden erkek avcıdır, çapkındır, kazanır ve kaybeder ama en önemlisi bunlarla yaşamayı bilendir. bir anlamda ilk adımı atan erkek "bak ben senin için egomdan vazgeçiyorum, risk alıyorum, çünkü sen istenmeye değer bir kadınsın" mesajı vermiş olur.

    başka bir klasik rol modeli de erkeğin sahip çıkma ve koruma özelliğidir. yanlış anlaşılmasın, elbette bir ilişki başlar başlamaz her iki taraf da birbirine sahip çıkacak ve birbirini koruyacak, buna şüphe yok, aksi takdirde ne anladık o ilişkiden? ama buradaki sahip çıkma daha ziyade sembolik bir şey; bir anlamda artık günümüzde adından pek söz edilmeyen şu "centilmenlik" gereği oluşmuş bir çeşit görgü kuralıdır. tıpkı bütün diğer görgü kuralları gibi mantık falan yok burada. yoksa mantık ararsanız çıkmaza girersiniz, şöyle tarif edelim:

    ilk adımı atan erkek ne yapmış olur? bildiğin kendini kadına "sunmuş" olur, yani kendisini kadının seçimine teslim etmiş olur. bunun arkasından kadın bu sunumu beğenirse bunu kendi "vücudunu sunarak" gösterir; hemen ateşli sevişme sahnesi hayal etmeyin, elini uzatmak da sembolik olarak vücudunu sunmaktır. peki şimdi tersi durumu hayal edelim; kadın gidip erkeğe teklif edince kendini sunmuş oldu. erkek ne yapacak şimdi? bu sunuma nasıl karşılık verecek? işler karışır; roller karışır, kadın gereksiz psikolojik ve sosyal riske girer, onu bırak, içten içe beklediği o istenen, arzulanan ya da sahiplenilen, kısaca "değer verilen" kadın olma ihtiyacı tatmin edilmez. bunlar yine uygar ortamlarda olacak olanlar; bir de bazı ortamlarda ilk adımı atan kadına en hafif tabirle "hafif" denir. hele bir de reddedilirse bildiğin kalıcı biçimde hırpalanmış olur.

    erkeğin red yemesi onun için öğretici olur dedik, ama aynı şey kadın için geçerli değildir; ne öğrenecek kadın? damacanaya bile sulanan bir cins tarafından istenmemiş olmak acaba bir kadına ne öğretmiş olabilir, damacanadan daha beter olduğunu mu? erkek için de zor: erkek olarak kendinizi şu iki ihtimal içinde kurgulayın: birinci mizansen, bir kadına onunla ilgilendiğinizi lisan-ı münasip ile anlattınız ve reddedildiniz. ikinci mizansen, bir kadın size geldi ve sizinle ilgilendiğini söyledi, ama siz karşılık vermek istemediniz, bunu nasıl söyleyeceksiniz? gördüğünüz gibi birinci mizansenin sonunda bir soru bile yok iken, ikinci mizansen sizi terletti. çünkü insan kültürlerinin bize verdiği güzel ve kullanışlı bir sosyal mekanizma vardır: kadın reddettikten sonra açıklama yapmak hatta kibar olmak zorunda bile değildir. oysa erkek bir kadını reddediyorsa ufak çaplı bir kompozisyon yazmak ve bunu yaparken kılı kırk yarmak zorundadır, aksi takdirde bildiğin öküz olur.

    işte bu büyük ve kolay avantajlardan yararlanabilmek için ilk açılanın erkek olması iyidir. doğru olduğu için değil, kolay olduğu için.
    1 ...