din eğitimi olayına yaklaşırken bu pozitivist manyaklıktan kurtularak da bir bakış açısı yaratmalıyız bence... öncelikle laiklik tanımı (ki her tür özgürlükçü düşünce kendi var oluşu içinde laiktir ve dolayısıyla bu kavrama ayrıca atıfta bulunmaya gerek duymamalıdır diye düşündüğümden ben kendime laik demem ama laik olmayan herhangi bir tavrım vs. de olamaz diye düşünüyorum) üzerinden düşünmeye çalıştığımda dinin gerçekten devlet ya da benzeri bir üst toplumsal yapı tarafından eğitiminin verilmesi çok saçma. zorunlu din eğitimi ise saçmalığın daniskası çünkü hangi dinin eğitiminin verilebileceğine karar vermeye geldiğimizde tıkanacağız. avusturalya ya da yeni zelanda mıydı bir ülkede jedi'lık artık bir din örneğin... ışın kılıcı akademisi mi açacak devlet...
tarikatlarda da denilen tehlike var. evet doğru diyordum ki aklıma şu geldi. din dediğinin doğrusu yanlışı konusunda da kim karar verebiliyor? çarpıtılması... hmm... islam aslında çok güzel, çok şöyle bir dindir, ama bu şeriatçılar böyle böyle çarpıtıyor lafları tam da chp stili aptal kemalist yorumları değil mi? kokoş giyimli kadınların parfüm kokuları içinde yumurtladıkları ve özgürlüğe dair olduğuna inandıkları baskı rejimi yorumları değil mi? buna da karar veremeyiz ki... ulan ben gerçekten postmodernleşmeye başladım galiba... peki neye karar vereceğiz bu durumda... hmmm