ideolojiler ve dinlerin benzer olduklarını görmemiz mümkün. Her nasılsa ''gerçek Anarşizm bu değil'' ''gerçek Komünizm bu değil'' demek bir şekilde ''gerçek Anarşizm nerede?'' ''gerçek Komünizm nerede?'' söylemine varır ve bir çeşit dini soyutlama ile sonuçlanır.
ilkin söylediğim sosyolojik açıdan tıpkı din adamlarının kendi içlerindeki olumsuz insanları dinden ihraç etmeleri, dini yapıdaki olumsuz kişilerin ilhak edilmesine benzer.
"Sen gerçek anarşist değilsin-sen gerçek komünist değilsin'' demek, bir yandan ''ben gerçek Anarşizm'i - Komünizm'i'' biliyorum anlamına gelir. Tutkulu ideolog insanların kendi içlerinde çok anlaşılır ideolojileri aşırı karmaşıklaştırma çabaları üstüne üstlük soyutlama ile sonuçlanan dini tutum siyasetin çöküntüsüdür.
Gerçeklik yitirilmedi sadece ''gerçek bu'' diye haykıran pek çok insan arasında ayrışarak bölündüğü için kayboldu.
Misal şu birkaç gündür Sosyalist/Komünist internet forum ve platformlarda takılıyorum. Bu şahısların ilk olarak beceremedikleri, kafalarının basmadığı olay şu; uzlaşmak. Uzlaşmayı aşağılık ve onursuzca bir tavır olarak gördükleri sürece hep aşırı ve idealist olarak gözükecek, asla da halkın sempatisini alamayacaklardır. Bütün insanların ortak değer olarak gördüğü Türkiye Cumhuriyeti'ni bölmeyi düşünüp, bir de açık açık belirtmek ve üstüne üstük halkın sempatisini beklemek mümkün mü? Biraz taviz vererek başarı oranını arttırmak dururken, bangır bangır "işgalci T.C., Kürdistan'dan defol" dersen, elbetteki bu halkın çoğunluğunun nefretini kazanırsın.
Bir diğer problem ise kendi savundukları kavramların, hakikati ifade ettiğini zannetmeleridir. Örneğin şu "Halkın savaşçıları", "Halkın evlatları" vb. sloganları inceleyelim. Halk/Ulus tanımı, sosyal bilimlere göre ortak bir geçmişi, gelenek ve ananeleri, belli bir coğrafyada "vatan" diye isimlendirdikleri toprak parçası bulunan sosyal kümedir. Şimdi, lafı hiç kıvırmadan söyleyeyim; oldukça dindar ve milliyetçi olan Türk halkıyla hangi ortak değere sahipsiniz? Ülke mi? Yarısını ne idüğü belirsiz bir ulusa vermeye çalışarak kaybettiniz. Gelenek ve anane? Muhafazakar ve geleneklerine bağlı olan bir toplumu LGBTi-Onur Yürüyüşü denen saçmalıklara taciz ederek, sürekli ama sürekli toplumun önemli bir kesiminin katıldığı inançları küçümseyerek nasıl geleneklere sahip çıkacaksınız?
Kimse alınmasın ama kendi uydurduğunuz kavramların hakikati ifade ettiğine inanarak en başından kaybediyorsunuz. Ulan herif totalde 15 üyesi olan bir örgüte katılıyor, dağda vurulup ölüyor, cenazesine toplam 4 kişi katılıyor ve hooop "Halkın şehidi". Kusura bakma ama nah halkın şehidi, sizin eleman kan kaybından ölürken içinde benim de bulunduğum "Halk" kitlesi, evde yayılıp çay içiyor, haberlerde de sizi "sayı" olarak önemsiyor. "Halk Mahkemeleri" denen saçmalıklara değinmek bile istemiyorum. Düşünsenize, adalet uygulanması için nefret dolu bir kitlenin oluşturduğu adaletten çok intikam almaya yarayan bir mekanizmanın önüne çıkartıldığınızı? Kaldı ki istanbul'da bulunan bir terör örgütü bu uygulamayı yapmakta, Uyuşturucu satışıyla alakası olmayan kişileri dahi infaz etmekte (Kaldı ki torbacılığın cezası ölüm olmamalı).
Sizlere hakikati söyleyeyim; halkın %85'i sizden nefret ediyor. Siz geçen referandumda Hayır kampanyası başlattınız diye sizin gibiler yüzünden Evet oyu verecek kitle hiç de azınlıkta değildi. Siyasal ve Sosyal bilimlerle alakanız Marx'ın, Lenin'in ve diğer komünist liderlerin bir asır önce yazdığı ve hiçbir bilimsel yönü olmayan aforizmaları. Uydurduğunuz kavramlar yüzünden kendinize sözde düşmanlar yaratmakta, sizi hiç umursamayan bir kitlenin sözde savunuculuğunu yapmakta (daha doğrusu yaptığınız zannetmekte), o kitleyi kurtuluş yoluna götürürken öldüğünüzü zannetmenizdir. Alınmayın ama düpedüz ahmakça davranıyorsunuz.