italyadaki vahim durumu görüp hala ibret alamıyorsak isyan ve nefret illetinden kurtulamamış insanlarız demektir. Çünkü eğer ölüm varsa bunca anlam (değer) yükleyip üzülmeye değmez bu kiralık dünya. Bakın Demokrasinin beşiği, ab dibinde, medeniyetin tüm maddi nimetlerine de sahipler ama yine de acizler ve herkes canının derdinde. Sanki bu kavanoz dipli dünyada yaşamanın bir amaç değil bir araç (konaklama) olduğunu haykırıyor yaşanan toplu ölümler. O halde haddinden fazla değer verip sanki aşkla, taparcasına bağlandığımız şu fani dünyanın sevgisinden sıyrılıp hakikatte nereye ve kime ait olduğumuzu düşünmek ve birgün bizi bekleyen (eninde sonunda) mutlak (kaçınılmaz) akıbetin (ölüm) sessiz çığlığına kulak vermek ve ona göre yaşamak gerektiği acı gerçeğiyle yüzleşmek zamanıdır.