Seçmek zor olsada plastisitenin alacağı versustur.
Elastisite plastisitenin karşıtıdır. Plastik olan şekil aldıktan sonra yani değiştikten sonra yeni şekline uyum sağlayıp o şekilde sabit kalırken elastik olan o şekilde kalmayı reddedip eski formuna döner. insan hayatı diyalektik bir süreç olarak ele alındığı zaman plastisit bir yapıdadır. Yaşadıklarımız, yaptıklarımız, konuştuklarımız, gördüklerimiz, çevremizde gelişen, bizi dolaylı veya doğrudan etkileyen her şey ufakta olsa bizi değiştirir. Farkedemeyiz, algılayamayız çünkü büründüğümüz yeni şekil bizim için doğru ve ideal olan formdur. Ancak yine de hali hazırda bulunduğunuz form sizi yeniden şekillendiren şeylerin sizi ne yönde şekillendireceğine karar verir. insan, plastisit diyalektik bir yapısal eğilime sahiptir. Yine de özümüzde bizi yönlendiren şekil verilemez, şekil alamaz elastisit bir yapı vardır. Aslında bütün problem bu yapının üzerine sonradan oturtulmuş sahte hayatlara inanıp değer vermekle başlar. Derinlerde gizli kalmış gerçeklik her insanın eninde sonunda yüzleşeceği ölümden başka bir şey değildir. insan ölümle doğar, ölümle yaşar. Asla değişmeyecek olan tek gerçek elastisit yapı ölümdür. Ne dinler, ne bilim, ne simya, ne felsefe bu yapıyı söküp atamaz. Herkes bir gün ölür. Binlerce yıl yaşamayı başarabilenler bile.