Bir zaman Rabbi ibrahim’i birtakım emirlerle sınamış, ibrahim onların hepsini yerine getirmiş de Rabbi şöyle buyurmuştu: “Ben seni insanlara önder yapacağım.” ibrahim de, “Soyumdan da (önderler yap, ya Rabbi!)” demişti. Bunun üzerine Rabbi, “Benim ahdim (verdiğim söz) zalimleri kapsamaz” demişti.
( 2 - BAKARA 286/124. Ayet )
Hani, biz Kâbe’yi insanlara toplantı ve güven yeri kılmıştık. Siz de Makam-ı ibrahim’den kendinize bir namaz yeri edinin. ibrahim ve ismail’e şöyle emretmiştik: “Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû ve secde edenler için evimi (Kâbe’yi) tertemiz tutun.”
( 2 - BAKARA 286/125. Ayet )
Hani ibrahim, “Rabbim! Bu şehri güvenli bir şehir kıl. Halkından Allah’a ve ahiret gününe iman edenleri her türlü ürünle rızıklandır” demişti. Allah da, “inkâr edeni bile az bir süre, (bu geçici kısa hayatta) rızıklandırır; sonra onu cehennem azabına girmek zorunda bırakırım. Ne kötü varılacak yerdir orası!” demişti.
( 2 - BAKARA 286/126. Ayet )
Hani ibrahim, ismail ile birlikte evin (Kâbe’nin) temellerini yükseltiyor, “Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur! Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin” diyorlardı.
( 2 - BAKARA 286/127. Ayet )
Ayetleri beraber okuyunca anlatılanın ne olduğu ve konunun muhatabının kim olduğu ortaya çıkıyor.