şiirin ince mührü

entry1 galeri
    1.
  1. "bir çöl bitkisinin susamışlığıyla özlüyorum seni"
    diyen Gioconda Belli’ye

    geceye okşanan ruhumun
    gizemle vurduğu çanla ışıyor gün
    teninin beyaz yamacına
    sen yine de sevme beni
    sevildikçe çünkü daha da iniyorum
    yalnızlığın bazaltına
    akrep zemheri bir uğultu gibi dönüyor kulağımda
    özsuyun dalgasını yutan şehveti
    hayatın buğusuyla soyunuyor beyaz imgene
    şehrin bütün gölgelerinde
    yaklaşan kuytuluğu ayaklanıyor eylülün
    ve zaman yenik zamanla yenildik diyor
    mağrur görüntüsüyle yıkılan duvar

    kuyuları bütün kıyıları tek tek dolaştım
    hayat şiirden
    kanayıp dinmemek aşktan ibaret anladım
    kuyularda çocuklar
    kıyılarda kumsallarla ayaklanmış
    aşklar siliniyordu
    bağışlanmamış bir sunaktım kayıp lâhit ya da
    gecenin sol göğsünde kimsesiz unutulan.

    bir serenat dillenirdi şiirin ince mühründe
    saçta unutulan kadim kış ve
    keskin soğuk vardiyanın tene sürtünen sesiyle

    ayın kızıllığı der ki
    kifayet şiirde değil gecededir
    her şair bir gecenin artığı
    usun ilahi doğurganlığında açan gül
    sonbaharın sararttığı yaprağıyla geçeğendir

    geceye okşanan ruhumun
    tutkuyla vurduğu çanla ışıyor gün
    teninin beyaz yamacına
    ve üstüne toprak dökülmüş bir nehir
    akıyor parmaklarımdan
    besbelli yeni bataklık arıyor birileri
    sen yine de sevme beni
    şiirin ince mühründe sevgilim
    yankılı çocuk sesleri çağıldıyor

    azad ziya eren
    0 ...