Aldığım ilk önlem;
Halk arasında yayılan "sadece yaşlılar ölüyor, korkmayın gençlere bir şey olmuyor" tarzı virüsü hafife alan söylemlere kulak asmaksızın bu virüsü asla ama asla hafife almamak ve bu doğrultuda gerekirse iş harici sosyalleşmeyi bir süreliğine askıya almak.
Çin, bu virüsün daha da fazla yayılmasını engellemek için çok katı bir karantina uygulamasına, diğer yandan italya'da günlük yaşam resmen durmasına rağmen, öncelikle vakaların, sonrasında ölen insanların sayısına baktığımızda, bunun yanına bir de oluşan kaos, ekonomik zorluklar, artan fiyatlar ve insanların karantina nedeniyle yaşadıkları psikolojik sorunları eklediğimizde, öncelikle yetkililere sonra da bireysel olarak bizlere çok ciddi sorumluluklar düştüğü kanaatindeyim.
Bana göre geçen gün açıklanan vaka ülkemizdeki ilk değil, tespit edilen ilk vakaydı ve buna rağmen bazı marketlere hücum edilmesi, kolonya kuyrukları oluşması hatta ortada kolonyayla iPhone takası yapılır gibi geyikler dönmesi ve bu doğrultuda bazı ürünlerin fiyatlarının ne yazık ki bir anda uçuşa geçmesi gibi etik olmayan ve buram buram fırsatçılık kokan bazı olaylara hep birlikte şahit olduk, belki de ortada henüz çok ciddi bir durum olmamasına rağmen..
Dolayısıyla, bu süreci ne kadar rahat atlatmak istiyorsak, bu rahatlığın tam aksine birey olarak o denli katı tedbirler almalı ve hijyeni üst seviyeye çıkarmalı, maske ve eldiven takan, temastan çekinen, tokalaşmayan insanlara saygı göstermeli, bu davranışları yadırgamadan aynı şekilde bizler de sergilemeliyiz.