Bizim dükkana yaşlı bir bayan geldi. Yanında biri orta yaşlı, biri genç iki erkek vardı. Hediyelik eşya alacaklar. Yanındaki gençle birlikte dükkandaki hediyelik ürünleri gösterirken,
- Şu iyi hocam, bu güzel, bu iyi diye gösteriyor...
Hocam neşeli, herkese güler yüzlü. Espriler yapıyor...
Bende hocam, hocam, diye hitap ediyorum...
Hanımefendi ürünü aldı..
Ben bizim şehrin küçük ilçelerinden birinde ilkokul öğretmeni zandediyorum.
Esprili konuşuyoruz. ..
Ödemeyi nakit yapıyor.
Ürünlerden alıp çıkıyorlar...
Ben pek ciddiye almıyorum...
Tam çıkacakken, biri orta yaşlı ikisi de uzun boylu olan gence sordum...
Hocamız hangi okulda örtmen...
Genç "ilginiz için teşekkür ederim. Bi saniye hocamın kartını vereyim. dedi. Aldım...
Güleryüzlü insanları uğurladım...
Aceleden gömleğimin üst cebine koyduğum kartı okudum..
Utandım...
"Felanca Feşmanca"
Üç büyük şehirden biri...
Prof. Dr. Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı...
işte bööle bir yaşanmışlığım var...
Böyle elitlere can kurban....