kader kapiyi caliyor

entry3 galeri
    2.
  1. gitmek mümkün olsa da gitsem uzaklara
    sevmesem seni bir daha
    paramparça etsem yüreğimi cam gibi
    sonra yaksam
    savursam küllerimi karlı dağlardan, açık denizlerden
    yine seni severdim toz toz
    yine sana tapardım küllerimin ağırlığınca

    bu oksijen gazı olmasa da olurdu
    ama beethoven gelmeseydi dünyaya
    seni bu kadar sevemezdim
    ikimizin ortasında o duruyor
    sağımızda birinci keman
    solumuzda ikinci keman
    karşımızda üçüncü keman
    sonra orglar flütler kontrbaslar
    sustur şu orkestrayı beethoven
    şimdi dokuzuncu senfoninin sırası mı?

    bunca yalnızlıklar bunca yoksulluklar benim işim değil
    bu çirkinliği ben yaratmadım
    ne de bu kahpe güzellikleri
    bende sevmediğin ne varsa senden türedi
    şu karanlık bakışlar
    şu ellerimin pisliği
    şu dudaklarımdan çıkan iğrenç sözler
    besbelli senin marifetin
    ne buldumsa sende buldum kötülükten yana
    ne öğrendimse senden öğrendim
    seni sevdikten sonra başladım yaşamaya

    seni tanrı yarattıysa beni kim yarattı
    bu azabı kim verdi bana
    çıngıraklı yılanların zehrini içtim
    balinaların kusmuklarını
    kükürt kokulu imkânsızlıklar içindeyim
    oysa güzeldim tarihin ilk çağlarında
    görsen şaşardın
    öyle aydınlıktım
    öyle iyiydim
    kobalt mavileriyle doluydu yüreğim
    kurşun beyazlarıyla
    severdin beni midye kabuklarının yeşilliğince

    sonunda dediğim çıktı işte
    samanyolu'ndan bir yıldız düştü dünyaya
    sinekler gibi eziliverdi insanlar
    her şey bir anda olup bitti
    yapayalnız kaldık
    ne radyo-aktivite, ne mantar şeklinde bulutlar
    ne yaşamak sevinci ne ölüm korkusu
    sonunda üç kişi kaldık dünyada
    sen
    ben
    bir de jiro'nun manon lesko'su

    yine bana bakarken yüzün kızarıyor
    toplum kurallarından kurtulamadın daha
    bütün çayırlar bomboş
    görmüyor musun?
    al başını dağlara çık
    avaz avaz şarkı söyle sokaklarda
    bir kibrit çak
    bütün evler yansın
    yüz bin yılın öcünü al bu şerefsiz dünyadan
    sonra kaldır kendini denize at
    biraz serinle
    sevebildiğin kadar insanım ben
    on gram arsenik yeter canıma
    beni düşünme

    uzun mistral rüzgârlarının üzerine
    nimbüs bulutları geliyor kaç
    uykumuz bölündü çırılçıplağız
    kum fırtınası başladı
    çin seddi'nin ötesinde
    gölgemizi bir asya şehrinde unuttuk
    taklamakan çöllerinde kaldı rüyalarımız
    haydi git
    çok olduk iki olduğumuz yerde
    haydi git
    bir kalırsak yine var olacağız
    0 ...