fal

entry78 galeri
    14.
  1. şimdi kalanlar yokluğumu pay edecekler aralarında
    gittiğim şehirse yalnızlığımı
    ben yine ıpıssız kalacağım
    değişen birşey olmayacak
    bana ait ne varsa ortaya dökecekler bir bir
    ama kimse "ben"ime dokunmayacak
    amaçsızlığım orada da devam edecek
    ağlak ve umarsız hallerim
    içimden gelen hayvani dürtülerim
    mesela hep hatırlayacağım insan olmadığımı
    buradan gitmek beni insan da yapmayacak
    biraz temiz hava alacağım o kadar
    daha küçük bir kafeste,daha kalabalık yaşayacağım
    medeni görünüp aba altından sopa göstermeye devam edeceğim
    orada da vahşi gözleriyle takip edecek beni yamyamlar ordusu
    gitmek neyi değiştirecek peki
    hiç...
    sadece sürüye daha iyi katılacağım,
    daha önce farklı(laştırılan)lar sürüsünde yer arıyordum kendime
    öyle "farklılar"dı ki sıradanlığım aralarında fark yaratmış gibi
    bir kenara ittiler beni
    şimdi "sıradan"lara o kadar "sıradan" geleceğim ki
    muhtemelen yine çemberin dışında kalacağım
    suratında "sıçan adam" ifadesi olan yeni yüzler
    bir süre sonra onlara da alışacağım...
    bu ülkenin sınırları içerisinde hangi ile gidersem gideyim
    bavulum hep elimde olacak
    her an gitmeye hazır
    biraz daha iyi tanıyacağım belki ait olduğum toprakları
    ancak buraya aitliğimi anlamaktan korkuyorum
    gittiğim halde korkuyorum hala
    tüm cesaret naraları bir kenara
    değişen birşey olmayacak!
    haklı bir kaçış değil benim ki zaten
    kalıcı bir seyahat hepsi bu!
    başlık parası için alamanyaya gidip yavuklusunu unutanlar gibi
    değişen birşey olmayacak!
    gittiğim yerde de varlığımı parça pincik edecekler
    ben gittiğimle kalacağım
    bugüne kadar öğrendiğim ilim dışı şeyler
    yani edebiyat kimilerine göre kimilerine göre sokak felsefesi
    daha küçük bir şehirde insanlara kuru gürültü gelecek
    kimisi bahçesindeki domatese kızacak kurtlanmış yine diye
    kimisi "toprak" diyecek insanın özüdür gerisi laf-ı güzaf
    ve birazcık farklı cümleler kullandım diye
    hindisi kucağında kabaracak bir adam
    memleketin dahili ve harici bedhahlarına küfrettim diye kızacak
    et yiyebilip süt içebilen ama etliye sütlüye karışmayan birileri
    "bana dokunmayan yılan bin yaşasın"larla
    diğerlerini öldürecek yılanları besleyenler
    yani gitmem memleketi de kurtarmayacak
    değişen birşey olmayacak!
    yani gitmem kimsenin hayatını değiştirmeyecek
    annemin içi biraz daha rahat edecek ben yanında olunca
    ben kalabalıklara girdikçe yalnızlaşmaya devam edeceğim
    hayatı bir camın arkasından izlemeye ve yazmaya
    kabul ettim bir gün ben de onlardan olacağım
    yeşil yanmadan kendini yolun karşısına atmaya çalışan
    sonra da şoförü suçlayan acelecilerden
    sonra sürücü olduğum vakit ayağında tekerlek varmış gibi koşuşturmasını izleyeceğim insanların
    ve var gücümle basacağım klaksona küfür niyetine anlarsınız ya
    trafik polislerine ceza kesmesin diye çorba ısmarlayacağım
    insan hayatı "mercimek kadar" ucuz olacak benim için de
    yine ahkam kesmeye devam edeceğim
    herkes eğri bir ben doğru gibi
    süslü cümlelerimle boş kağıtlara makyaj yapacağım
    bütün paramı şimdilerde daha çok önem verilen güzelliğe harcarken
    yerde sürünen birilerine hiç yardımım dokunmayacak
    onlara "param yok" diyeceğim "size ekmek yok"
    "çünkü sakatsınız, yoksulsunuz,açsınız,türk değilsiniz"
    "yaşamasanız da olur"
    "zaten iyice çoğaldınız memlekette iş mi yok kardeşim"
    tuzum kuruyacak!
    "iş,ekmek, özgürlük " diye bağıranlardan olmayacağım
    sesim sadece konserlerde kısılacak
    kimseyle haksızlıklar uğruna tartışmayacağım
    ve ılık olacağım
    değişen birşey olmayacak!
    yeditepesi olmayacak gittiğim kentin
    bu yüzden
    yokuşta arabası istemsiz bir şekilde aşağı sallanmasın diye
    beni arabasının tekeri önüne koymayacak kimse
    orada ikiye bölünmüş kaya parçası gibi filesiz kalesi olacağım çocukların
    sonra iki kenarına koyacaklar beni toprak sahanın
    ve uzun zaman sonra farkedecekler yeşilliklerin tadını
    çim sahada dizleri taşlarla parçalanmadan oynayabileceklerini
    yeşil otlardan yapılmış yemekler yediklerinde
    katıldıkları sürüden sebep!
    değişen birşey olmayacak...
    orada da hiçbir gruba dahil olmayacağım
    orada da öbek öbek ayıracağım insanları
    iş arkadaşları
    çocukluk arkadaşları
    yeditepede kalan arkadaşlar
    işi düşünce arayanlar
    işi düşse de aramayanlar
    ve öylesine arkadaşlar
    görüyorsunuz ya değişen birşey olmayacak!
    ben değişime inanmaya devam edeceğim ama
    küçük beynim içinde büyük şiirlerden mısralar barındırmaya devam edecek
    ve anlamayacak birilerine şiirleri sevdirmeye çalışacağım yine
    fazla duygusal olduğumu iddia etmeye devam edecek birileri
    ille de bıçağın ucunda yaşayacağım
    tam deşen yerinde ve kendi karnımı oymaya devam edeceğim
    günün birinde herşey normal gelmeye başlayacak
    evlenip yuva kurmam ve kadınlık görevi olarak
    çocuk doğurmam gerektiğine inanacağım
    bu bana mantıklı gelecek sırf böyle süregelmiş diye
    kendim mutlu olmadan mutlu etmeye çalışacağım aslında düşlerime hiç de uymayan bir adamı
    sevebilirim de tabi ama eskisi kadar içli olmayacak
    aklıbaşında gereklilik kipinde takılı bir sevgi olacak bu
    kurgulanmış "sevmem gerekiyor" sevgisi işte şu aileye hissedilenden
    sonuçta yine sevebilirim "değişen birşey olmayacak"
    sırf pençeleri yok diye kendine iyi demeye devam eden milyonlarca insanlardan biri olacağım
    kötülük yapmayan ama yapılanlara sesini çıkarmayan
    alkışlayan, yuhalayan ama linç etmeyen
    tribünde oturacağım
    değişen birşey olmayacak!
    2 ...