şimdi kalanlar yokluğumu pay edecekler aralarında
gittiğim şehirse yalnızlığımı
ben yine ıpıssız kalacağım
değişen birşey olmayacak
bana ait ne varsa ortaya dökecekler bir bir
ama kimse "ben"ime dokunmayacak
amaçsızlığım orada da devam edecek
ağlak ve umarsız hallerim
içimden gelen hayvani dürtülerim
mesela hep hatırlayacağım insan olmadığımı
buradan gitmek beni insan da yapmayacak
biraz temiz hava alacağım o kadar
daha küçük bir kafeste,daha kalabalık yaşayacağım
medeni görünüp aba altından sopa göstermeye devam edeceğim
orada da vahşi gözleriyle takip edecek beni yamyamlar ordusu
gitmek neyi değiştirecek peki
hiç...
sadece sürüye daha iyi katılacağım,
daha önce farklı(laştırılan)lar sürüsünde yer arıyordum kendime
öyle "farklılar"dı ki sıradanlığım aralarında fark yaratmış gibi
bir kenara ittiler beni
şimdi "sıradan"lara o kadar "sıradan" geleceğim ki
muhtemelen yine çemberin dışında kalacağım
suratında "sıçan adam" ifadesi olan yeni yüzler
bir süre sonra onlara da alışacağım...
bu ülkenin sınırları içerisinde hangi ile gidersem gideyim
bavulum hep elimde olacak
her an gitmeye hazır
biraz daha iyi tanıyacağım belki ait olduğum toprakları
ancak buraya aitliğimi anlamaktan korkuyorum
gittiğim halde korkuyorum hala
tüm cesaret naraları bir kenara
değişen birşey olmayacak!
haklı bir kaçış değil benim ki zaten
kalıcı bir seyahat hepsi bu!
başlık parası için alamanyaya gidip yavuklusunu unutanlar gibi
değişen birşey olmayacak!
gittiğim yerde de varlığımı parça pincik edecekler
ben gittiğimle kalacağım
bugüne kadar öğrendiğim ilim dışı şeyler
yani edebiyat kimilerine göre kimilerine göre sokak felsefesi
daha küçük bir şehirde insanlara kuru gürültü gelecek
kimisi bahçesindeki domatese kızacak kurtlanmış yine diye
kimisi "toprak" diyecek insanın özüdür gerisi laf-ı güzaf
ve birazcık farklı cümleler kullandım diye
hindisi kucağında kabaracak bir adam
memleketin dahili ve harici bedhahlarına küfrettim diye kızacak
et yiyebilip süt içebilen ama etliye sütlüye karışmayan birileri
"bana dokunmayan yılan bin yaşasın"larla
diğerlerini öldürecek yılanları besleyenler
yani gitmem memleketi de kurtarmayacak
değişen birşey olmayacak!
yani gitmem kimsenin hayatını değiştirmeyecek
annemin içi biraz daha rahat edecek ben yanında olunca
ben kalabalıklara girdikçe yalnızlaşmaya devam edeceğim
hayatı bir camın arkasından izlemeye ve yazmaya
kabul ettim bir gün ben de onlardan olacağım
yeşil yanmadan kendini yolun karşısına atmaya çalışan
sonra da şoförü suçlayan acelecilerden
sonra sürücü olduğum vakit ayağında tekerlek varmış gibi koşuşturmasını izleyeceğim insanların
ve var gücümle basacağım klaksona küfür niyetine anlarsınız ya
trafik polislerine ceza kesmesin diye çorba ısmarlayacağım
insan hayatı "mercimek kadar" ucuz olacak benim için de
yine ahkam kesmeye devam edeceğim
herkes eğri bir ben doğru gibi
süslü cümlelerimle boş kağıtlara makyaj yapacağım
bütün paramı şimdilerde daha çok önem verilen güzelliğe harcarken
yerde sürünen birilerine hiç yardımım dokunmayacak
onlara "param yok" diyeceğim "size ekmek yok"
"çünkü sakatsınız, yoksulsunuz,açsınız,türk değilsiniz"
"yaşamasanız da olur"
"zaten iyice çoğaldınız memlekette iş mi yok kardeşim"
tuzum kuruyacak!
"iş,ekmek, özgürlük " diye bağıranlardan olmayacağım
sesim sadece konserlerde kısılacak
kimseyle haksızlıklar uğruna tartışmayacağım
ve ılık olacağım
değişen birşey olmayacak!
yeditepesi olmayacak gittiğim kentin
bu yüzden
yokuşta arabası istemsiz bir şekilde aşağı sallanmasın diye
beni arabasının tekeri önüne koymayacak kimse
orada ikiye bölünmüş kaya parçası gibi filesiz kalesi olacağım çocukların
sonra iki kenarına koyacaklar beni toprak sahanın
ve uzun zaman sonra farkedecekler yeşilliklerin tadını
çim sahada dizleri taşlarla parçalanmadan oynayabileceklerini
yeşil otlardan yapılmış yemekler yediklerinde
katıldıkları sürüden sebep!
değişen birşey olmayacak...
orada da hiçbir gruba dahil olmayacağım
orada da öbek öbek ayıracağım insanları
iş arkadaşları
çocukluk arkadaşları
yeditepede kalan arkadaşlar
işi düşünce arayanlar
işi düşse de aramayanlar
ve öylesine arkadaşlar
görüyorsunuz ya değişen birşey olmayacak!
ben değişime inanmaya devam edeceğim ama
küçük beynim içinde büyük şiirlerden mısralar barındırmaya devam edecek
ve anlamayacak birilerine şiirleri sevdirmeye çalışacağım yine
fazla duygusal olduğumu iddia etmeye devam edecek birileri
ille de bıçağın ucunda yaşayacağım
tam deşen yerinde ve kendi karnımı oymaya devam edeceğim
günün birinde herşey normal gelmeye başlayacak
evlenip yuva kurmam ve kadınlık görevi olarak
çocuk doğurmam gerektiğine inanacağım
bu bana mantıklı gelecek sırf böyle süregelmiş diye
kendim mutlu olmadan mutlu etmeye çalışacağım aslında düşlerime hiç de uymayan bir adamı
sevebilirim de tabi ama eskisi kadar içli olmayacak
aklıbaşında gereklilik kipinde takılı bir sevgi olacak bu
kurgulanmış "sevmem gerekiyor" sevgisi işte şu aileye hissedilenden
sonuçta yine sevebilirim "değişen birşey olmayacak"
sırf pençeleri yok diye kendine iyi demeye devam eden milyonlarca insanlardan biri olacağım
kötülük yapmayan ama yapılanlara sesini çıkarmayan
alkışlayan, yuhalayan ama linç etmeyen
tribünde oturacağım
değişen birşey olmayacak!