kraldan çok kralcı olandır. krizi hükümet bile kabul etmişken birilerinin yok kriz demesi komiktir.
lakin, bu yaşanan global yani tüm dünyayı kapsayan bir krizdir. hemen hemen etkilenmeyen ülke yoktur. 2001'de olsun, 1994 te olsun yaşananlarsa sadece bizde patlak veren krizlerdi. etkileri çok daha kötüydü.
türkiye'nin krizi hissetmesinin en büyük sebebi, dünyanın en büyük tüketicisi konumundaki abd'nin krizin asıl kaynağı olmasıdır. üretici malını satamıyor, haliyle de zarar ediyor. ihracatımız büyük yara almıştır. ithalat ise mecburen devam ettiğinde cari açık dediğimiz olay giderek büyümektedir.
krizi görmezden gelen yalakalarla, krizin reel etkisini anlatmaya çalışanlar arasında büyük fark vardır. birisi körü körüne kralcılık yapmakta, diğeri ise krizin patlamasının iktidarın suçu olmadığını anlatmaktadır. abd de patlak veren bu kriz, tüm dünya gibi bizi de etkisi altına almıştır. ancak bir takım önceden alınmış önlemlerle etkisi hafiflemiştir. bugün en güçlü ekonomi olarak gördüğümüz ülkelerde bile tek seferde binlerce işçi çıkarılırken, ülkemizde de bunun benzeri olaylar yaşanması normaldir. iş yoksa, ihracat yoksa para da yoktur. para olmayınca işçi de çalıştırılamaz. bu sistemde hiç bir patron da işçi maaşını cebinden ödemez normal olarak.
krizin nasıl aşılacağı konusunda elbet fikirler var. ama hiçbiri de insanların birbirine bok atması, insanları birbirine düşürmek değil. her fırsatta gölgesine sığındığımız atatürk sadece rejimi değil, bu ülkenin ekonomisini de sıfırdan kurmuştur. o zamanlarda birlik ve beraberlik vardı, fedakarlık vardı, şimdilerde ise hiçbirimiz bırakın fedakarlığı, birlikten bile yoksunuz. koltuk hırsı için böyle bir ortamda sürekli saldırıya geçmekteyiz. krizi fırsata dönüştürmek dedikleri bu olsa gerek.