"""""
Bay cingılbört deborah'la tanıştığı ilk günü düşünmektedir:
Bay cingılbört: Hey deborah! Rolling Stones konserine iki biletim var. Benle gelir misin?
Deborah: Teklifin için teşekkür edeirm cingılbört ama ben hipilere katılmaya karar verdim. güzel bi dünya için gogo içip dibimi dövdürücem...
Bay cingılbört'ün iç sesi: yabancı olduğumuz için konser biletlerini çifter çifter alıyoruz. şimdiye kadar fazladan aldığım bilete yatırdığım parayı fazie koysaydım şimdi dakota'nın yarısı benimdi kuran çarpsın... gerçi dayım stadda polis. istesem bedavadan içeri alır beni ama istemem. boru değil yabancıyız!...
Deborah ile bay cingılbört konsere gelip gelmemek hakkında konuşurken arkada iki adam arasında geçen diyaloğu da yazmadan duramayacağım:
- benim yabancı karışık kasedi sende mi abi?
+ bende...
"""""
bay cingılbört: hayatım tanıştığımız ilk dünü hatırlıyor musun?
deborah: ben bi etin suyunu sıkıp geliyorum balım, sonra konuşuruz bunları.
bay cingılbört'ün iç sesi: fakat deborah'ın yaşlandıkça bir cemil bir ekrem gibi olması?