dtcf

entry221 galeri
    218.
  1. bugün yine karışmış, bahçesine çevik girmiş canım fakültem. ah mazide kaldı seninle geçirdiğim güzel günler.
    müthiş köklü bir fakültedir. biz dil tarihliler okullu değil “fakülteli”yizdir. bünyesinde onlarca bölüm, çok çok başarılı akademisyenler ve binlerce öğrenci barındırır, ha tabii fakültenin içinde sürekli mesai yapan resmi/sivil polisleri de saymazsak olmaz.

    canım ankaramın en güzel yerine konuçlanmıştır. ya da dil tarih orada diye en güzel yer olmuştur oralar, bilemiyorum... her yere yakındır, kurtuluş parkından tunalıya, ulustan kızılaya her yere yürüyerek gidip gelinebilir.

    kavgası gürültüsü şenliği kutlaması hiç eksik olmaz. dil tarihte her zaman tadilat vardır bir de.

    ayrıca taş binadır, soğuktur, dışarsı -20 ise dtcfnin içi -25tir. kırk yıllık ankaralı olduğum halde oradaki ilk yılımda o kadar hasta olmuştum ki akciğer enfeksiyonu geçirmiştim...

    fotoğrafçı nebi abisi, her işe “portakal orda kal” diye koşan atom mustafası, tostçu yüksel ablası, çaycı dursun abisiyle muazzam bir yerdir... film gibidir... baharda ayrı kışın ayrı hele güzün en güzeldir... hocaları zordur... ama az önce dersine girdiğin profesörle bahçedeki kaldırımda yan yana oturup sigara içersin... çekinmezsin, fakültede özgürlük vardır...

    nebi abi “ben adıyamanlıyım ama soranlara artık dil tarihliyim diyorum, memleketim oldu” demişti... tam olarak insanda böyle bir his bırakıyor işte canım fakültem...

    anlatacak çok fazla şey var fakat o kadar da uzatmaya gerek yok... ancak dil tarihliler bu hissi anlayacaktır. fakültenin eviniz, yuvanız olma hissini.

    son olarak bulutsuzluk özleminin o güzel şarkısıyla bir video yapmışlardı, izlerken gözlerimin dolduğu o müthiş video, tam olarak fakülteyi yansıtıyordu.

    lagara lugara çay sigara... hepsi bu...
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük