bazı durumlarda kibarlıktan dolayı, er kişi oyuncak hale getirilir. bu felaket de şu şekilde olur;
öncelikle bazı kısımları konuyla ilintili olduğu için; (bkz: #4256540)
hatun kimseler- en azından benim tanıdıklarım- genelde en karmaşık yöntemin en kibarca reddetme tarzı olduğuna inanırlar. yani direk olarak 'senden hoşlanmıyorum' demek kaba kaçar. aslında pek çok erkeğe göre de kabadır bu. ne varki bu cümleyle birlikte karşı tarafın duyguları istismar edilmemiş, aksine o duygulara karşılık verilemeyeceği en açık şekilde belirtilmiş olduğundan dolayı görünüşte en kaba ama içerik olarak en kibar cevap verilmiş olur hatun kadın.
lakin bu durumda, açık ve dürüst olma maksatlı, 'sana mı kaldım deve' gibi şeffaflık belirten cümlelerin kurulmaması hatun kişinin yararınadır. reddedilmeyi zaten, en azından o an için, onur kırıcı olarak düşünen er kişi için, bir de hakaret ve aşağılama cinnet sebebi olur.
öte yandan, karşı tarafı kırmamak için lafı döndürüp dolaştıran hatun kimselerin de aslında bu konuda başarısız oldukları gözlemlenmektedir. tabiiki tarafımdan gözlemlenmiş olmakla birlikte, belki de en kırıcı reddetme şekli bu olmaktadır. zira bu noktada hatun kişi karşı tarafı kırmamak adına onun üzerine daha çok varmaktadır. hal böyle olunca karşı taraf daha büyük bir beklentiye giriyor. mesela;
-recep, biz bu cumartesi sinemaya gidicez, sen de gelir misin?
bu noktada recep'in tepkisi 'allaaah' biçiminde olacaktır kuvvetle muhtemel. hafta sonuna kadar gittikçe büyüyen o dev dalga, gerçeklerin surata çarpmasıyla recep'i öldüren, öldürmese de silkeleyen bir güç olarak recep'e geri dönecektir.
öte yandan bir de reddetme bahaneleri tadında cümleler vardır. mesela yukarıda da belirttiğim üzere direk söylemek, en kısa cümleyle durumu özetlemek dururken, bu cümleyi çeşitli cümlelerle süslemek ve en kötüsü de 'sen çok iyi bir insansın, seni kaybetmek istemiyorum. ama olmaz, olamaz bu ilişki' demek de adamı bir yandan umut denizinde yüzdürürken, arkasından sinsice kendisine yaklaşan dev hortum gibidir. hatunun demek istediği, bu işin olmayacağı ancak kaybetmek de istemediğidir. lakin insanoğlu işine geleni anlar bu durumda. bundan mütevellit aslında iyi niyetle kurulmuş bir cümle, karşı tarafı daha da çok kırmaktadır. bu noktada, 'seni kaybetmek' istemem cümlesini, sular durulduktan sonra söylemek iki taraf için de daha anlamlı olacaktır. zira herşeyin bir zamanı vardır.
velhasıl hakarete kaçmadan bir insanı direk reddetmek, en kibarca yöntemdir. deneyiniz, denetiniz. yine de sevgili bağyanlar reddetmeyiniz sizi seveni.