Orhan abimizin güzelbir filminin adıdır.filmin konusu şöyle:Toprak ağasına kul olmayı kabul etmiş köylü bir delikanlı ,ağanın emri üzerine bir iş adamını vurarak hapse girer.Fakat tam vurduğu anda iş adamının küçük kızının çıkagelip ağlayarak kendisini yumruklaması vicdanında çok derin izler bırakır ve hapiste geçen yıllar byunca bunun pişmanlığını yaşar.Tüm bu yaşananları cahilliğine verir.Hapiste geçirdiği yıllarda kendisini eğitmeye başlar,okuma yazma öğrenir,kitaplar okur.Bu arada eski bir mafya babasıla tanışır ve onun hayatını kurtarır.Yıllar sonra hapisten çıkınca mafya babasının sağ kolu olur.Artık zengin ve güçlüdür.Bu arada vurduğu iş adamının akıbetini sorar soruşturur.Hayatta tek gayesi onu bulup ondan af dilemektir.iş adamı sakat kalmış,tüm varını yoğunu yitirmiş,kızıyla birlikte yoksul bir hayat sürmektedir.Kız bir pavyonda babasından gzili dansözlük yaparak para kazanmaya çalışaktadır.Gencebay,kızı pavyondan alıp bir şirkette sekreterlik verir,sebep olarak babasına olan eski bir borcunu gösterir.Kıza iyilikleri bununla bitmez,daha sonra vurduğu adamla tanışır,adam onu hatırlamaz.Gencebay,iş adamını tekrar hayata bağlamak ister.Onu kaybettiği fabrikasının başına tekrar geçirir.Fakat bu arada fabrikanın sütünde çıkarı olan başka biri vardır: Kendisini azmettiren eski toprak ağası.Onunla yolları kesişir.Kısa bir hesaplaşma diyaloğundan sonra,toprak ağası ,köyden "ağamızdır,kuluz" mantığında olan başka bir cahil insanı Gecebay'ı vurdurmak üzere tutar.Bu arada Gencebay kıza babasını vuranın kendisi olduğunu açıklamıştır.Kız bu şokun etkisiyle sevgi ve içinde büyüttüğü nefret arasında kalır ,fakat sonunda sevgisi ağır basar.Derken...Daha sonra...Gencebay ile kızın birlikte yürüdükleri bir sırada cahil köylü çıkagelir,Gencebay'ı vurur; kız adama "katil katil" diye haykırırken Gencebay'ın son sözleri "katil değil,kurban,kurban..." olur.