muhalifler şehitlere muhalif değil, "şehit şehit" diye avaz avaz bağırıp yolunu bulan uyanıklara muhalif.
kim bu uyanıklar? bazıları:
1- tabut-show yapan tayyör ve şurekası. ödleri kopuyor paraları makamları elden gidecek diye.
2- a.k. partisi'nin tamamı, evet, istisnasız hepsi, parti binasının üzerinden uçan kuş dahil.
3- bilumum cihatçı tarikatçı cemaatçi insan kılıklılar. evet, hepsi aynı.
4- vatan millet edebiyatı yapıp sağa sola tüküren milliyetçi, ülkücü, türkçü tipler. evet, hepsi aynı.
5- "ben işime bakarım"cı tayfa. harbi yalancı şerefsizdirler: "beni ilgilendirmez, ben işime bakarım" diye lafa başlarlar, ama toplumun düşünmeden taptığı herşeyi desteklerler; ulan hani seni ilgilendirmezdi?
6- futbol taraftarları. "takım tutan" demiyorum bak; adam bir takıma gönül vermiş, kendince destekliyor, kimse ile bir derdi yok. oysa futbol taraftarı denen popülist güruh bangır bangır şehit, devlet edebiyatı yapar. lüzumsuz ve ezik bir kütle.
7- muhalifler; siyasetçisi, basını ve aydını, hepsi. bunlar yapamadıkları ya da beceremedikleri muhalifliği "şehitler" diye tekrar yaparak kapamaya çalışır.
8- emperyalistler. şaşırdınız, ama türkçe olarak "şehitlerimiz var" diye basın toplantısı yapan james jeffrey'i hatırlayınca uyandınız. onlar da yiyor yani bu "şehitlerimiz"in ekmeğini.
bunların sıralarını değiştirebilirsiniz, ama bu "şehit üzüntüsü" pastasından kaptıkları paya dokundurmazlar.
genç insanlar bereketlidir, ölümleri bile ihtiyarların iştahlarını kabartır.
genç ölümler şehittir, ihtiyarlar ölürse olması gerekendir. olması gereken kimsenin ilgisini çekmez; ama genç ölünce herkes bu aykırı durumdan kendine bir fayda çıkarmaya çalışır. 40 yıl şehit edebiyatı yapıp duran tipleri bir düşünün. iki genç insanın hayatlarını ardarda koyunca bu herifin "şehit" diye yolunu bulmasına yetecek kadar malzeme çıkmış oluyor. elbette her sene veya her ay var bu şehitlerden.
kısaca: ben sizin devletinizin, milletinizin, halkınızın, davanızın, kutsal diye sattıklarınızın dalgasını çözdüm.