Osmanlı imparatorlarının, Balkan ve Slav güzellerinden çocuklar yapması muhteşem bir hadisedir. Sürekli ve farklı ırklarla karışan hanedanın kanı tazelenip, yenilenmesi sayesinde doğan şehzadeler kan yapısı bakımından sağlıklı ve sağlam oluyorlardı. Avrupa'da süren savaşlar boyunca Habsburg Hanedanı, Hanedan içi evliliklere yönelerek hanedanın kan yapısı tazelenmediği için doğan hanedan üyelerinde kan hastalıkları çok görülmekteydi. ikinci olarak ise Balkan ve Kuzey ve Doğu Avrupa'dan alınan gayrimüslim köleler fiziki ve fenotipik bakımdan dayanıklı, diri ve iyi bir vücuda, narin ve hoş güzelliğe sahip kızlardı. Bu kölelerden yapılan çocuklar fiziki ve fenotipik bakımdan güzel-yakışıklı fenotipe ve dayanıklı fiziki şemallere sahip oluyorlar idiler. Üçüncü olarak ise hanedan bu alelade köleleri karıları yaparak kendi hanedanlarına karşı bir aile güç odağı oluşturmamaktadıydılar. Eğer Müslüman veyahut Hristiyan bir aileden bir kadınla evlenirlerse bu evlilik sebebiyle aile hanedana akraba bağıyla bağlandığı için, bu evlilik ailenin güçlenmesine sebebiyet verecektir lakin Fatih kendi döneminden itibaren mutlak iktidar gücü ve hakimiyeti sadece padişahın elinde bulundurmak için iktidarın güç odağına yerleşmiş bütün aileleri ya dejenere etmiştir ya da topyekun yok etmiştir. Kısacası hanedanının gayrimüslim kadınlarla evliliği sayesinde hem hanedan kan bakımından temiz, fiziki şemal bakımından sağlam, siyasi bakımdan ise "aşırı merkeziyetçilik" politikalarına zelal getirmeyen bir hadisedir.