Bu türkü, Zamanında, Marshall yardımları çerçevesinde amerika'nın elindeki mısırları yağ yapıp bize kakalamasının hikayesidir.
O zaman köylü işi, sağlıksız, ucuz diye kötülenen, kanser yaptığı söylenen zeytinyağı yerine, mısır yağı ve margarin pompalanmıştı bize. Ve tabii ki damarlarımıza.
Hem zeytinyağlı yememiş, hem de basma ve fistan gitmeyerek şehirli olmuştuk.
Atatürk'ün milletin efendisi saydığı köylüye de efendi diyemeyeceğimizi yine bu türlü ile deklare etmiştik.
"zeytinyağlı yiyemem aman
Basma da fistan giyemem aman
Senin gibi cahile
Ben efendi diyemem aman"
Diyerek zeytin ağaçlarını sökülüp yerine mısır dikmiştik.
Ne kusursuz bir katliam.
Var olsun Amerika!