içimi tam olarak hiç kimseye dökemiyorum, dökmüyorum. Biraz yazıyorum, notlar alıyorum, deneme tarzı minik yazılar karalıyorum ama bir iç dökme değil. Rahatlamak için yazı güzel ama sırdaş olamaz. Bir yerlere güvenip sırlar bırakamam. Canımı en acıtan şeyleri, aslında en çok neye üzüldüğümü, neye en ihtiyacım olduğunu, en sevdiğim ve en sevmediğim şeyleri tüm gerçekliğiyle bilen hiç kimse yok, olmayacak da. Kilitli bir sandık gibi göğsümün ortasında duruyor hepsi. Çok net ve çok hayat dolu bir insan olmama rağmen sır küpü gibiyim. Korkunç sırlarım yok ama anlatmak isterdim dediğim şeyler var. Beni hasta etmiyorlar, edemezler ama anlatmayı isterdim. isterdim ama Bir insanoğluna tam anlamıyla güvenmek imkansız benim için. Annem, çocuğum, kardeşim, 20 yıllık kadim dostlarım bile olsa; "iki kişinin bildiği sır değildir" ve aslında "yalnız gelir dünyaya, yalnız gideriz". En sevsek, en mutlu görünsek bile...