bir kuaför: berber recep(ne o keanu reeves mi bekliyordun?)
dıdıdıdın!
bir korku filmi: panic at the barber(berberde panik)
dıdıdıdın!
coming soon!
şaka lan şaka şimdi başlıyor.
ayyash saçlarındaki kırıkları aldırmak, efendime söyleyeyim sakal tıraşı olmak ve ensesini toplatmak için kuaföre gitmektense mahalle berberi recep'e gitmeyi uygun görmüştür. salaklığına yansın. gider otururur elektrikli sandalyeye, şey yani berberin koltuğuna, "abi 2-3 parmak kısaltalım, şekle şemale dokunmayalım, birde ense temizlencek, sonrada sakal tıraşı." "tamam koçum" diyen berber recep işine başlar. ayyash kişiside o arada tv'de avrupa yakası tekrarı izlemektedir. akabinde aynaya kafasını bir çevirir ki -dındın dındın dındın dındın- aman allahım! saçları neredeyse 1 karış kısalmıştır ki ayyash'ın saçları zaten hepi topu 2 karıştır. bir kötü olur, bir fena olur, içi ezilir böyle ama birşeyde diyemez berber recep'e, zira recep mahallenin abisidir, herkes tarafından sevilir, sayılır. göğsü ayı göğsü gibi , beli kurt beli gibi, beyni öküz beyni gibi yağız bir delikanlıdır. tıraş boyunca dirseğe yaslamasına bile ses çıkartamaz kimse o derece yani (bkz: erkek berberinin dirseğe yaslaması). ense tıraşı uzun saçlı bir erkekte çizgi yapılmayacak olsada çizgi şeklinde yapılmıştır, sakal tıraşında ise "oğlum kesiyorum bak bu sakalı yakışmıyor senin gibi delikanlıya top sakal!" diyen zalim berber recep top sakalı da kesmiştir. ayyash ise bütün bu biçilme doğranma işlemlerine ucuz diye gittiği mahalle berberinde 15 lira vermenin acısını yüreğinin derinliklerinde hissetmektedir.
ve aradan katil berber recep'in kanlı makas tutan eli yükselir, evet recep ölmemiştir.