Boğa güreşi cesur bir matadorla azgın bir boğa arasındaki bir tür erkeklik gösterisi izlenimi uyandırır. zaten bir bakıma boğa bacakları arasında sallanan o koca kara organıyla hep bir erkeklik simgesi olarak gözükmüştür, matador da onu baştan çıkarmaya çalışan bir dişiye benzetilir. süslü püslü, oynak mı oynak bir dişi, onu kovarmış gibi yapıp onun tarafından becerilmeye can atar, sanki bekaret kanına, boğanın boynuzlarının deştiği karnının kanına batmış gibi kıpkızıl örtüsüyle erkeği tahrik eder, kışkırtır, her hamlede yanından sürünerek geçmesine izin verir aşüfte. ancak boğa düştüğünde, dişisini kovalamaktan yorulup ayakları yere çakılı, baş eğik durduğunda, matador hor gördüğü aşığını cezalandırmak isteyen, terk edilmiş bir kadın gibi kılıcını kaldırır ve onu insanoğlunun en zayıf noktasına daldırır: erkek kalbine.