eski türkiye

entry159 galeri video2
    118.
  1. her şeyin tadına varabildiğimiz yıllar.

    sebze meyve şimdiki gibi hormon deposu değildi. manav diye bir şey vardı; içeriye girince mis gibi meyve kokusunu alırdınız. şimdi meyve var, ama salonlarda süs olsun diye kâse içinde istiflenmiş plastik meyveler gibiler; ne kokuları koku, ne tatları tat...

    pop müziğin güzel olduğu, hemen hemen her şarkının dilimize dolandığı zamanlardı. şimdi sorsanız çoğunu bilmem.

    tartışma programlarında, canlı yayına bağlanarak herhangi bir siyasetçiye doğrudan soru sorup eleştiri yapabilirdiniz. şimdi sorular ve cevaplayacak kişiler önceden belli. halktan biri olarak telefonla canlı bağlanmayı, hele hele karşıt fikir sunmayı rüyanızda bile göremezsiniz.

    futbolda alınan başarılarda sokaklara döküldüğümüz yıllardı. gece 2'lere kadar kutlama sesleri susmazdı. şimdi ne başarı, ne kutlama... zaten bazı yerleri de kapatıyorlardı trafiğe en son, kutlama yapan arabalar giremesin diye.

    televizyon ekranlarından artistik buz pateni, eurovision gibi yarışmaları izleyip heyecanlanırdık. oylamaların politik olduğunu bilmek bile o heyecanı silmezdi. şimdi hiçbiri ortalıkta yok, olsa da izleyen yok.

    belgeseller yayımlanırdı bazen trt'de. izler, 3-5 şey öğrenirdik. sevdiğimiz dizileri izlemek için 1 hafta beklemek zorundaydık ve heyecan yapardık yeni bölümler için. şimdiki kanallar ve programlar malum... diziden de geçilmiyor zaten. reklamlar ise ele geçirdi her yeri. dur diyen yok.

    sokakta bir çocuk küfretse büyükler uyarırdı. çocuk da utanır özür dilerdi. şimdi uyarmaya kalksanız bir küfür de siz yersiniz. bir de üzerine anası babası gelir sizinle kavga eder, çocuğunun kulağını çekeceğine.

    bir komşunuz gürültü yaptığında uyardınız mı özür diler ve susardı. bazen duvara şöyle bir vurmak yeterdi hatasını anlaması için. akşam saatlerinde, hafta sonlarında insanların dinleneceğini bilir ve ona göre saygı gösterirlerdi. şimdi siz duvara vurursanız geri vuranlar, kapısına gidip uyardığınızda pompalıyla üstünüze saldıranlarla doldu her yer. saygı falan hak getire!

    bir şeyler bu kadar çabuk tüketilmiyordu o yıllarda. arkadaşlığın, aşkın ve daha birçok şeyin anlamı vardı. şimdi hemen hemen her ilişki sadece çıkara dayalı ve birkaç günlük. insanlarda utanma duygusu vardı. şimdi "sohbet ediyoruz, goygoy yapıyoruz" adı altında açık açık kendilerini pazarlamaktan bile utanmıyorlar.

    ...

    ben buraya çok şey yazarım, ama faydası yok. hâlâ birileri o yılları özlemeyecek kadar körse, buraya göktürk destanı kadar örnek de yazsak bir şey değişmeyecek bu ülkede.
    12 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük