Her ne kadar aranjör ceceli abimiz nakaratta gereksiz alaturka kovalasa da genel anlamda güzel bir iş çıkarmıştır.
Dinlerken genelde güzel bir sahil kasabasını hayal ettirir insana. Zil çalan etekli, tam yerine oturan gözbebekli bir kadın ve ona lâyıkıyla aşık olan bir adam canlanır gözümde. Tam da şiirde geçtiği gibi.
Sermiyan abinin Ayyaş hilkâtli kafayla yazmasından ziyade sanırım gerçekten hissederek yazdığı bir şiir. Mazhar olan kadını tanımak isterdim valla ne yalan söyleyeyim.
"iklimini getirsen, bereketini bolluğunu
örtsen üzerimize
Havalansa yine zil çalan eteklerin
Gelip otursa gözlerime, gözbebeklerin
Öperken içsem ağzının çiçek balını
Günahını boynuma, seni koynuma alsam
Hem zehrim hem şehrim limon çiçekleri olsa.."