baştan söyleyeyim: bizi bu deli saçması şeylerle ne meşgul ediyon lan ibiş demeyin bana.
okumak tam anlamıyla bir vakit kaybı. elle tutulur tek bir yan yok röportajda. üçünün de birleştikleri tek nokta; amaçsızlık ve ilgi çekmek.
nesiniz siz yahu? ne ayaksınız?
hayattan bir beklentiniz yok.
yaşantınız tam bir boşvermişlikten ibaret.
çevrenizdeki herkesi başları ezilmesi gereken hamam böceği olarak görüyorsunuz.
megalomanlık ortak noktanız. ne bu göt kalkıklığı?
dikkat çekebilmek için çükünüzü kesip götünüze sokacak kadar gözünüz dönmüş.
Chivas Regal içerken öğlen sıcağında tarlada çalışan işçilerin aklınıza gelmeyeceğini zaten biliyoruz.
kendinizi rahatlatmak için arada bir dilenciye para vereceğinize, taksim meydanın da birbirinize verin. daha çok dikkat çekersiniz.
yaşamın içinde olmayınca, hayat kavgasından bu kadar uzak kalınca böyle boş beleş işlerle uğraşmak kaçınılmaz oluyor tabii. kaçmayın lan kendinizden! aynanın karşısına geçip o çok beğendiğiniz sıfatınıza bir kez daha bakıp en sarısından bi balgam atın. kendinize gelirsiniz belki.