Hey hey hey bir dakika. Sen ne saçmalıyorsun? Kendine gel! Sen vakitsiz bir prensessin. Ve hani kimsenin bize güzel olmadığımızı söylemesine izin vermeyecektik? Şaşkınsın değil mi ismimi yıllar sonra burada gördüğüne. Biliyorum. Şu an heyecanla okuyor olmalısın bu satırları. En azından benim güzel kızım öyle yapar. Aramıza çok zaman girdi değil mi? Ben. Yokum uzun zamandır değil mi? Ağladığın geceler yanında olamadım. Ben de çok ağladım. Ağlıyorum. Tek tesellim muhtemelen aynı gecelerde ağlamış olma ihtimalimiz. Tek özürüm bu. Bence bu beni affettirir. Biliyorsun ben hep ağlarım zaten. Ama aramızda kalsın bu hâlâ. Ben kendimi tanıyamayacak haldeyim. Ve seni bu şekilde okumak beni üzdü. Çünkü biz güzeliz. Uzun zamandır her şeye -di'li geçmiş zaman kullanıyorum. Ama güzeldik diyemiyorum. Çünkü biz güzeliz. Ruhumuz güzel. Kendi adıma söyleyemesem de senin hem ruhun hem bedenin. Işıl ışıl gülümsemen. Hele ki gülüşündeki o tını. Sen çok güzelsin. Bırak o astarını siktiğimin yüzeysel piçlerinin ne dediklerini. Benim ne dediğime odaklan. Ben yalan söylemem bilirsin. Hatta bunu bilen tek insan olabilirsin. Sana diyorum ki güzelsin. Her şeyinle.
Bunu göremeyecekler ama, üzgünüm. Çoğu zaman göremeyecekler hem de. O kadar kendine ve bencilliklerine odaklanmış bu kadın/erkek orospuları deryasında bence fark edilmemen daha güzel. Bataklıkta açan bir çiçeksin sen. Farkın yok. Nefes al biraz. Ne kadar güzel olduğunu kendine tekrar ederek o güzel kalbini yorma. Aritmiler falan hikâye. Kalbini sahiden yorma. içini yorma. Kalp odacıklarında bence duygularımız var. Oraları yorma. Özellikle sürekli yıllarca sövüp alay ettiğimiz tek tip insanlar uğruna bunu kendine yapma. Aşk, güzel şey. Öyledir herhalde en azından. Ama yakışan kişide güzel. Sen sanıyor musun onca şiirler onca şarkılar (kallavi olanları) şahsiyetsiz insanlara yazıldı? Şahsiyet meselesini kendi içinde yitirmiş insanlarda aşk kimyasal bir silahtan fazlası değil. Hakeden kişi ise olur da birleşirsen hayatından kendi keyfi sebeplerinden çıkmayacaktır. Bir talihsizlikle oldu ya çıktı, çıktığında dahi ardından küfür edemeyecek kadar saygı duyacaksın ona. Sana güzel bir haberim var; duygularını kirleten birine aşık olamazsın. Çünkü sen güzel olduğun kadar zekisin. Bir yerde er yahut geç de olsa "bu kadarı yeter" diyeceksin kendine. O hüznün geçecek. Çünkü sadece sen tutuklarsın beni, apansız uyanış gibi.. *
Bu arada; yazamasam da uzak da kalsam daima aklımda bir yerin var. Her zaman söz verdiğim gibi, kimsenin güzel olmadığını söylemesine izin verme. Bunu yapan kim olursa olsun yapacağın tek şey içindeki slim shaddy'i ayaklandırmak olsun. Ve o her kimse "siktir git" olmalı tek cevabın. Ama dozunda kullan.
Ne zaman Eminem dinlesem gülümserim ben. Senin yüzünden. Yanımda kim varsa anlatmaya başlarım böyle böyle bir kız var diye. Bak, hiç tanımadığın insanlara anlatılıyorsun. Güzelliğin buna sebep olan. Hem ruhundaki hem bedenindeki güzelliğin. Eğer olur da biri bir gün bunu görmeye layık olursa, sana gerçekten bakıp güzelliğini fark eden biri olursa, işte o zaman asıl sıçtığın an olacak. Tüm gerçekliğiyle ruhuna dokunmuş birini kolayca söküp atamazsın. Dikkat edersen gerçekliğiyle diyorum. Bu en önemli noktamız. insanlara kolayca güvenmek.. bu ise en hassas noktamız. Bazı cümleler vardır, birinin seni ne kadar tanıdığını sanarsın. Tutulursun ona. Ama sonra bir bakarsın çelişkiler! Çelişkileri gördüğün an bil ki o insan o cümleleri inanarak kurmamış. Oradan derhal sıvış. Acı çekeceksen dahi bu gerçeği unutmadan çek. Ki beynin bir noktada sana "bir saniye buna değer mi?" Diyebilsin. Değecek kişi ise zaten seni çelişkilerde bırakmaz. Belirsizlik bir insana yapılabilecek en büyük kötülük. Bu konuda fikrim değişmedi.
Yazımı okuduktan sonra lütfen kalk ve kendini sev. Ruhunu sev. inançlı değilim artık demişsin ama en azından o günlerin hatrına şükür et. Şükür güzeldir. insanların zihnine girip seni sana rezil etmelerine müsade etme. Seni sana kırdırmalarına müsade etme. Onlara geri basmaları gerektiğini tehditkârca söyle. Bunda bir sakınca yok.
Aşkı yaşamanın bir mantığı yok. En güzel de çocuksu yaşanır aşk. Elimizi atıp da geri getiremediğimiz bir özlemdir çocukluk bizim gibi insanlar için. Ve aslında anlayan insan bunun güzelliğini fark eder. Özlemlerimizi sevdiğimiz kişiyle bütünleştirdiğimizi anlar. Yalvarırım bu adi varlıkların seni ele geçirmesine müsade etme. Onların tek istediği onlar gibi olmamız. Onlar gibi olursak zarar görmeyiz sanarız bazen. Ama bu hilkât meselesidir. inan bana eğer onlar gibi olursak asıl ızdırap bize orada başlar. Çünkü biz o insanlardan değiliz. Onların çöplüğüyle bizim çöplüğümüz çok farklı. Bizim çöplüğümüz erdemli. Ne olursa olsun yine kendimize dönebiliriz biz. Ama onların kendine dönecek yüzleri kalmamış. Onlar kendilerine yabancılar. Ve amaçları da tam da bu. Clanlarına yeni üyeler katarak kendi köhne ve pis yalnızlıklarını gidermek. Kendinde daima kendine dönecek yüz bırakmalısın. Bunu yitirdiğini, artık çok geç olduğunu falan da düşünme. Eğer öyle olsa burada bunları yazmazdın. Yani sen hâlâ aynı sensin. Tek sorun baş etme kısmı. O da olacak. inan bana olacak. Bu bir savaş. Ne kadar az şey yititerek kazanırsan o kadar iyi. iyiliğini ve seni sen yapan değerleri yitirmeden dövüş. Görüyorum ki o eşiğe gelmişsin. Seni çok iyi anlıyorum. Ama dön o kapıdan. Onlar değilsin. Özel ve güzelsin. Ve o kapıdan dönecek kadar güçlüsün. intikam uğruna kendine zarar verirsen bu bir intikam olmaz. intikam, kendine zarar vermeden başarabilirsen gerçek ve güzel bir intikam olur. Kimsede hıncını bırakma. Ama kendini kendinde bırak. Zor biliyorum. Ama imkânsız değil. Hep ne derdim hatırla; her şey çok mümkünâti.
Çünkü Eylül'ün çocukları böyle olmalıdır. Altından kalpleri vardır ve yontulmasına izin vermemelidirler. Eylül için, kalk ve kim olduğunu hatırla.
Ve kimsenin güzel olmadığını söylemesine izin verme. Kimsenin.