pkk nın elinde esir olan türk askerleri

entry164 galeri video1
    142.
  1. daha sonra serbest bırakılmış askerlerdir. bırakıldıklarından sonra dönüşlerinin dert olduğu askerlerdir. ( http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=237959 )

    ne bileyim; "askerlerin geri dönmesine sevinemedim" vb. bir ülkede bu "serbest bırakılan askerlerin ailelerine, sevenlerine mutluluklar dilerim" ya da "milletce sevinçliyiz askerlerimiz sağ sağlim döndüğü için"den daha cok prim getiriyorsa bir ülkede, işler iyice cığrından çıkmış demektir. ki öyle olduğu hürriyet'in falan okur yorumlarına bakınca görülüyor. adamlar hakkaten "türk askeri teslim olmaz" diyor ya... bunu gercekten söylediklerine inanabilmemiz, bizim bile ne kadar deforme olduğumuza kanıt sayılır...

    Ayrıca serbest bırakılan, esir, teslim edilen vs. dediğin anda gitti devletin karizma... Gitti ordunun "disiplin"... Tabi ki böyle diyecek bir bakan... Devlet-Ordu açısından bakılınca ne kadar büyük bir "yenilgi" olduğu görülmüyor mu? Ne diyeceklerdi ki? Hem karizma çizildi (illegal örgüt askerlerini ellerinde silah varken ve bilfiil çatışma sırasında teslim aldı) hem disiplin sarsıldı (Bir sonraki catışmada teslim olmak aklından geçmemeli degil mi "ölmesi gereken" askerlerin?) hem kamuoyundaki total güven ( AKP'ye oy atmış "terör karşıtı" vatandaşın hükümete güveni hem de ulusalcı, orducu cenahta orduya duyulan güven) sarsıldı... Bir de üstüne PKK'nın dünyaya çektiği iranvari şovu ekle... Askerlerin RojTv'deki konuşmalarını da... Ki en sert konusanları da profesyonel askerdi, uzman çavus, kadrolu yani...

    Bu durumda tabi ki "Heeyt ulan" edebiyatı yapacaklar, ben bunun tek bakanla sınırlı kalmasına bile şaşırdım aslında...

    böyle durumlarda işler çığrından ya çıkmak üzeredir ya da çıkmıştır, istenen de budur zaten... Militarizm ve milliyetcilik goygoylanmadan savaşa girilir mi hiç? Nerde görülmüş?...

    Bunun dışında şeyler de var; devletin nasıl bir yapı olduğunu atlamayalım, ya da ne bileyim ordunun nasıl bir kurum olduğunu, sistemde nerede durduğunu falan... Bu garibanların ordunun mensubu ve aynı zamanda "malı" olduğunu, onların gözünde insan değil mermi olduklarını... Hiçbir askerin "resmi olarak" bir hakka sahip olmadığını...

    Şuan veya gelecekte çatışacak olan, ölmesi beklenen-istenen çocukların da bu haberleri izlediğini, bir şekilde takip ettiğini de unutmamak lazım, "Lan bi dahakine teslim mi olsak, baksana bir şey de yapmıyolar" dedikoduları bazıları için en korkulacak şeydir şu yaratılmış, yaratılacak ya da yaratmaya çalıştıkları gerilim ortamında ve gayet de mümkündür bu yaklaşım... Olay hamaset meselesi değil hayatta kalma meselesidir oradaki gariban için ve böyle meselelerde tabi ki iktidar en pis yüzünü gösterir, tabi ki asar keser... Ayrıca bu hamleyle şehit ailelerine, gazilere ya da savaşın acılarını yaşamış olan binlerce insana da "Yaptıklarınız boş yere değil, kek değilsiniz siz... Bakın işte korkaklara ne yapıyoruz" demiş de oluyorlar bir yandan... Ama öte yandan da ana babalara "Cocuğunuzu asker etmeyin, gebertiriz illa" da demiş oluyorlar o da işin pozitif tarafı...
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük