kitap okumak tercih meselesi olduğundan dolayı aslında ders kitapları haricinde kitap okumamış olmak normaldir. ancak bunun normal olduğunu iddia ederken aynı zamanda bununla ilgili başlık açarak aslında durumu anormalleştiren de beyan sahibinin kendisidir.
asıl konuya gelirsek, bir öğretmen olarak insanların öğrenme tarzlarının birbirinden ne kadar farklı olduğunu biliyorum. bu yüzden de ne kitap okuyanlara filozof gözüyle bakıyorum ne de kitaplara uzak kaldığım zamanlar kendimi kötü hissediyorum. insanların kitap okuması değil, kendi tarzını keşfedebilmesi önemlidir. insanın vizyonunu genişleten şey kitabın cildi değil, içindeki bilgiyse eğer ki bu konuda bence hepimiz hemfikiriz, o halde ben o kitapta yazanları bir videoda dinleyerek öğrenmeyi tercih ediyorsam, günün sonunda o kitabı okuyan kişiden bir farkım yok demektir. şahsen okuyarak değil, her zaman yazarak ve dinleyerek öğrenen biri oldum. üniversite sınavına girdiğim sene 1 milyon 825 bin kişinin içerisinden düz liseli bir sözelci olarak ilk 3000 kişi arasına girdim. türkiye'nin en güzel üniversitelerinden birinde okudum. şu an çoğunuzun haberdar dahi olmadığı dünya çapında binlerce insana uzaktan eğitim imkanı sağlayan bir platformda, kendi alanımla ilgili ingilizce bir eğitime devam ediyorum. moda ve tasarım alanında bir sertifikam ve onlarca çalışmam var. tiyatro, resimden sonraki en büyük ilgi alanım. ara sıra sırf zevkine oturup khan academy'de psikoloji, tıp gibi alanların derslerini izlerim. 20 senelik uzman psikiyatristle, psikolojik problemler ve ruh sağlığı üzerine en son birkaç gün evvel uzunca bir sohbet ettim. kelime haznesinin genişliğiyle tanınan ve bir toplumda kendini herkese dinletebilen bir insan olarak, deli gibi kitap okumadığım için kültürsüz olduğumu söyleyen bir insan karşıma çıkarsa cevap vermeye tenezzül etmem.
özetle bu işler zevk meselesidir. alimi alim eden kitap okuması değil, bilgiyi alabilmesidir. bilgiyi nasıl alacağınız ise tamamen sizin tercihinizdir. boşuna tartışmayın.