birinin duygularıyla ondan habersiz oynayabilen çok az insan olmalı, genelde oyunlar tek başına oynanmaz. oynadın diyelim ne derler oynama bozarsın sonra oynayacak duygu bulamazsın. bu insanlara nacizane tavsiyem suçlanmak veya sert bir eleştiri ile karşılaşmak istemiyorsanız renksiz televizyon gibi karıncalanmayın trt gibi -dıııt- sesi verin kanalın yayın saatinin geçtiğini anlasınlar. sonra -olsun beni sevmeni beklerim- diyorlarsa hala siz de kaybetmeyi göze alamıyorsanız kasmayın eninde sonunda okları kendine çevirecektir ve çekip gidecektir.ancak -git- dediğinizde sizi mutlu edemediğini farkedip gidebilecek olanlar vardır işte onlara yazık etmeyin,gizemli adam/kadın ayaklarına yatmayın,dürüst ve net olun,saygıdeğer olun,sevgiyle ansın...gittikten sonra fikriniz değişirse de karşılaşacağınız zorluklara hazır olun eskisi kadar sevileceğiniz garanti değildir ama sevilmeyeceğiniz de garanti değildir. en azından gelecek ilişkilerini de sizsiz bir hayatı da olumsuz etkilememiş olursunuz.sizinle hiç ilgisi olmayan insanların da sizin açtığınız yara kapansın diye acı çekmesine de sebep olmazsınız. ah almayın!bir kale kaç kez yıkılır, kaç kez fethedilir bir şehir ,kaç kez gider bir insan, topunu bıçakla kesen korsan bakışlı bir amcayla oyun oynar mı bir çocuk, düşene kaç kez vurulur sizin oyunlarınızda,giderken seni aldım yanıma da ben ortada kaldım, tam ortasında iki yakanın, ben çekilmeden bir araya gelir mi sanıyorsun?