gizli yara

entry3 galeri
    1.
  1. kaan ince şiiri.

    yeni ölmüş bir esmerliğin kan çalılarını örtmesi
    ıssızlığın sır gibi konması ufka / kar kusan saatlerde
    hepsi gazel yarası / kapanıp açılan
    gece kuşlarının kanatlarından elektrik üfler uykuma ihanetler
    ilk aydınlık soluğumda buğu usulca
    ıslak kâğıdın buruşurken çıkardığı sessizlik
    dudaklarımda jilet kesikleri
    gözlerimi yakıyor martısız deniz
    sıyırır mermi gibi zamanın yelesini / ateş dalgalarımın
    yalnızlığa koşan gemisi
    güneşli kent eğilmiş yenik coğrafyasına ezgi dağıtıyor
    sonsuzlukta bozuk genlerin çığlığı
    gergin kasıklar kadar çıplak gece
    toprak çürür denizde
    günlerin bataklık çukurları kireç bulaşığı
    sığ bir ateş sessizliğinde dudaksıllaşan gözler
    ayak izlerine ışık düşer uğultu geçmişten
    gece birikintisi yüzüm / terkedilen hüzünler
    hayat ve ölüm pul pul olur burçlara dağılan aşklardan
    çil dolar düşlerime
    gizlice kanar sabah yelleri gibi uzayan saatler
    sesimizi düşleyen özlem sellerine kaptırdığımız
    şarap akar usulca esrik yalnızlığımıza
    kanatlar dolusu gökyüzü getirdim sana ey anılar
    eski bir evde oyuncaklarını kıran çocukluğum
    salkım söğüt gibi eğilir acının rengi önünde

    boyun eğmek yükseltir kinin şiddetini
    sus
    konuşma
    hâlâ deniz
    geceler boyu
    kan onarır mı yarasını imgelerin ?
    kuş çığlıklarına tüneyen uçurtma / bozuk fenerin ışıkları
    sekerek giden yaşamın korkunç sessizliği nasıl çizilir?
    dağlar gece fısıltısı
    yıldızsız görüntüler yığını yirmi yıllık telaşın aynadaki izi
    kaç çizgiyle kaç yaprak kaybolup çoğaldı yüzünde?
    cinnet geçiren bir kızın ırmaklara boşanması diri diri
    mendil boyu hüzünler ceplerimde kirlendi
    sır kaldı ince damlalar uğultusuyla gözlerimin sarnıcında
    son nefesimde tüm camları buğuyla sardım zaman nemlensin diye
    bir bıçak darbesiyle dağılıyor sisi bakışlarının
    eşsiz köpüren dalgayım / yanık kokusu ve tortuyum gümüş
    damarlarında o kuytunun
    vapur sesine kaçardım / gıcık tutardım boğazda / istanbul sırtları
    kambur kalırdı.... *
    3 ...