celal şengör* son zamanlarda oldukça popüler olan richard dawkins'le kıyaslamış bu zatı:
''19. yüzyılın en büyük tartışmalarından biri doğal seleksiyonda kimin seçileceği konusundaydı. Richard Dawkins'e kadar biyologlar ve paleontologlar belli fikirlere sahiptiler. Dawkins bireyin seçildiğini iddia etti. Bir şekilde değişiyorsun ve bu değişiklik yararlıysa yola devam ediyorsun. Neyin seçileceğine gen karar veriyor. Seçilen kendini korumayı başarabilen, çevre koşullarıyla en iyi başa çıkabilendir. Gen kendini korumak için ne gerekiyorsa yapacaktır, dolayısıyla 'Gen Bencildir'! Gen organizmayı umursamaz. Organizmayı ancak, organizma o gen ile hayatına devam ediyorsa ve nesiller boyunca devam edecekse umursar. ikisi de, evrimci olmasına rağmen bilimsel açıdan Dawkins'in düşmanı olan Stephen Jay Gould ise seçilenin popülasyon olduğunu söyler. Ona göre evrimin bu şekilde işlemesi mümkün değildir, çünkü o zaman bütün bir popülasyonun ortaya çıkışını veya yok oluşunu, zıplayan evrim eğrisini gözlemleyemeyiz. Jeolojik zaman açısından. Gould ile Dawkins arasında anlaşmazlık buradadır. Dawkins biyolog olarak bakar, hücre seviyesinde genler açısından inceler; Gould paleolontolog olarak, popülasyon açısından.''
bu kıyaslamanın ardından şengör'ün yargısı şöyle:
''Bana göre, iki centilmen de haklı. Ama ikisinin de unuttuğu üçüncü bir faktör var, o da çevre.''