Uzunluğundan ve sıkıcılığından dolayı arada 2 saatlik uyku molası vermemi gerektiren film. Sıkıcılık, yönetmenin kendi tercihi.
Filmin gerçek hikayesini bilmeyerek izlediğim için film boyunca gerilim hissi devam etti, iyi ki bilmiyormuşum. Uzun bir yazı olmamasını umuyorum, buradan sonrası eleştiri ile karışık spoiler. Filmi henüz bitirdiğim için idrak edemediğim kısımlar olabilir. Aydınlatırsınız.
--spoiler--
Film boyunca (gerçek hikayeye de sövdüm sonrasında) canımı en çok sıkan meselelerden biri hayatta kalan elemanın polis ile irtibata geçmemiş olması oldu. Hadi adam psikolojisi bozuldu kaçtı, lanet olası federallerin bu adama ulaşma yetkisi ya da imkanı yok mu? ikinci çiftin cinayetinde (göl kıyısındaki) erkek olan sağ kalmıştı, onun sorgusunu görmedik, gerçekte öyle bir sorgu oldu mu bilmiyorum.
Fincher'ın özellikle yaptığı bir şey de bürokratik engellerin sürekli karşılarına çıkması, aynı zamanda polis bile olsalar insanların işbirliği yapmak konusundaki tutuculuğu. Muhtemelen gerçektir.
Karikatüristin karısının davranışı beni rahatsız etmedi, anne olarak yapması gerekeni yaptığı için eş olarak hoşgörebileceği şeyleri hoşgörmedi ama bu normal bence.
Abd yasaları nasıl işliyor bilmiyorum ama ortada bu kadar delil varken (toschi ile kahvaltı sahnesinde konuşulanlar) katili hiç olmazsa sorguya alabilir veya evini tekrar arayabilirlerdi. Bu kısım saçmalık. Bir ara toschi'den bile şüphelendim, lokantadan elinde evraklarla çıkınca "ulan gitti bütün deliller" diye düşünmedim değil. Sonuç ise sıfır.
Karikatürist, sinemacının evine gittiğinde gerilimin an be an artması beni yerimden kaldırdı. Durdurup başka bir şeyle ilgilenmek zorunda kaldım ve sanırım birkaç kere "topuk amk topuk" diye bağırmış olabilirim. Ama oradan da hiçbir şey çıkmadı.
Karikatürist "iki katil var" diyerek ne anlatmak istedi?
Gerçekteki olayda da katilin mektubu yazan kişi olmadığını ya da en azından yazıların uyuşmadığını biliyoruz. Sinemacı neden sorgulanmadı? Hapisteki kadın ile katil neden yüzleştirilmedi, hiç olmazsa bir fotoğraf... Hizmetçi kız nasıl bu kadar rahat bir şekilde "katil aradı, 'bugün doğum günüm' dedi" diyerek ortalıkta dolanabiliyordu?
--spoiler--
Kafamda çok soru ve hayal kırıklığı var. Film kötü olduğundan değil, beklediğim katharsise ulaşamamış olmamadan dolayı. Genel olarak iyi filmdi.
Spoiler'lı edit: ´kırmızı pazartesi´ gibi bir film olmuş. Herkes katili biliyor, kimse kimseyi dinlemiyor. Herkes cinayetin farkında, kimse engel olamıyor. Birileri bir şeyler yapmak için çaba gösteriyor, başkaları "ya zaten yapamazsın boşver" diyor. Kanser etti beni bu. Hele adamı siyahi zannedildiği için tutuklamayan o iki polis memuru dangalak yok mu... Naptı onlar açığa alındı mı acaba?